Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Mesnevî Mektupları

Âteş-i Aşk

Bilal Kemikli

Âteş-i Aşk Gönderileri

Âteş-i Aşk kitaplarını, Âteş-i Aşk sözleri ve alıntılarını, Âteş-i Aşk yazarlarını, Âteş-i Aşk yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Oradaysan ses ver yüreğim..? Şu soruma bi cevap biç, Sen dua ile dayandığın o kapıya, Aşkın boyasına bürünüp yürüdün mü hiç? H.z. Mevlana
....buradaki terzi ezan olsa gerektir. Bu terzi, her beş vakitte çıkıp bizim dağınıklığımız,meşgalelerimiz,meşakkatlerimiz, kaygılarımız ve bitmek bilmeyen beklentilerimizle unuttuğumuz Sevgili'yle aramızdaki açılan mesafeyi diker ve dinleyenleri derleyip toparlar.
Reklam
Anlamada temel olgu "zan"dır. Zan,sanma,farz ve tahmin etme,ihtimale göre hükmetme ve tabii şüphe, tereddüt ve şek gibi anlamlara gelir. Zan,bizim içinden geldiğimiz muhitin algı kalıplarını ifade ettiği gibi ,tarihsel süreç içerisinde beni inşa eden her şeydir.
Ele aldığınız bir insanı insan-ı kâmil olma yolunda terbiye edecekseniz onun bünyesini besleyecek yemeklerini helal ve temiz olandan seçmenizin yanında, aşçınız da önemlidir. Pek çoğumuz günümüz şartlarıyla konuya yaklaşıp önemli olanın temiz ve helal gıda olduğunu, aşçının bir önem arz etmediğini düşünebiliriz. Ama tadına doyum olmayan ve halk arasında tekke çorbası olarak geçen dergah aşı onu hazırlayanı da önemli kılmalı. Konumuzla alakalı olarak et-Talim ve'l-Mute'allim isimli eserlerin ilgili bölümlerine bakılacak olursa iyi öğrenmenin ilk şartının bu manada sağlıklı gıda olduğu görülecektir.
İyilikler yapmanın yolu,iyilikler düşünmekten geçer. Kâmil olmanın yolu ise güzel görmekten,güzeli seyretmekten ve güzeli tahayyül etmekten...
Aşk derdi,sırdır; sır açığa vurulduğunda büyü bozulur, aşk ayağa düşer. Aynanın arkasındaki sırrı kaldırırsan ayna sıradan bir cama dönüşecek,hiçbir güzelliği yansıtamayacaktır. Aşk, gönül aynasının sırrıdır; ifşa edildiğinde yere düşer,kırılır. Kırık aynadan tek görüntü alınamaz. Oysa aşk, irfani anlamda teke ulaşmaktır;biricik olana bağlanmaktır.
Reklam
Mevlana'ya göre,insan beklentileriyle kendisini sınırlıyor. Oysa "Testiyi denize daldırsan bir günlük rızıktan fazlası kısmet olmaz." Hayat,onun söyleminde bir denizdir; ne kadar çabalarsan çabala, sana takdir olanın fevkinde bir rızka sahip olamayacaksın.
Bizim kültürümüzde "Cumalık" diye bir kavram vardır. Hani nenelerimizin,o küçük ama anlamlı sadakalarından söz ediyorum. Nenelerimiz,Cuma akşamı, yani Perşembe günü,ekseriyetle akşam yemeğinin hazırlanma zamanına yakın bir demde,bakracına yahut tasına doldurduğu yiyecekleri yetim,öksüz veya yoksul ailelere götürürlerdi. O insanların onurunu kırmadan,nezaketle,çok özel bir dil kullanarak bu hediyelerini sunarlardı. Bu küçük hediyeler,belki bir tabak sıcak yemek,belki bir tas kuru gıda, bir bakraç yoğurttu;ama bir rahmet gibi inerdi fakirhanelere. Bir ikindi yağmuruydu,yetim ve öksüz çocukların beklediği. En azından haftada bir de olsa o fakir sofrası, mahallenin varlıklı sofralarından biri haline dönüşürdü. Çocuklar bayram ederlerdi. Cumalık da diğer pek çok erdemlerimiz gibi kayboldu gitti.
Asrımıza "perdeler asrı" demek dahi mümkündür. Yedi başlı ejderha,yedi koldan insanoğluna saldırmaktadır: Materyalizm, rasyonalizm, ateizm, kapitalizm, sekülerizm, hümanizm, modernizm..
152 syf.
·
Puan vermedi
·
5 günde okudu
𝔸𝕋𝔼𝕊-𝕀 𝔸𝕊𝕂 ۵Yazarımız Bilal Kemikli, uzun bir süre sürdürdüğü Mesnevî derslerinin akabinde kaleme aldığı ve derslerine katılamayan öğrencilerine ve dostlarına da "Cumalık" adı altında gönderdiği, ilhamını Şeyh Gâlib Hazretlerinin tabiri ile "Mesnevî'den aldığı" mektuplarını okurlarına sunuyor. ۵İşte Âteş-i Aşk: Mesnevî Mektupları, Mesnevî-i Şerîf’ten ilhamla, okurlarına asırları aşan bir bilgelik geleneğinin asla kopmayan rabıtalarını edebiyatla birlikte akıtan bir ilahî terennümler seçkisi olarak sunuyor. ✓ Bazı cümleleri defalarca okuduğum ruha şifa esintileri sunan bir kitap. Bazen Mesnevî den alıntılar ile bazen yazarımızın düşünceleri ile zenginleştirilmiş 40 mektuptan oluşan ve Mesnevî okumaya karar vermeme vesile olan kitabı okumanızı tavsiye ederim. Zaten https://1000kitap.com/sufikitap farkı ile kapak /tasarım gene muazzam #alintilar ┍━━━━━━━☟━━━━━━━┑ ✓Sen sanmadığın yerde Nagah açılan perde Derman erişe derde Mevla görelim neyler Neylerse güzel eyler ✓.. gücümüzün ve acizliğimizin farkında olsak haddimizi ve kadrimizi de bileceğiz. ✓.. Mesnevi'yi her okuduğumda, o büyük külliyatı, tarafıma gönderilen mektup gibi düşünürüm ✓"Gönül vermek, zor bir iş olsa gerek ; değil mi? Çünkü gönül vermek, benlik duvarını aşarak ötekine koşmaktır.."
Âteş-i Aşk
Âteş-i AşkBilal Kemikli · Sufi Kitap Yayınları · 202111 okunma
Reklam
-saf ve temiz,
Günahları terk edenin kalbi yumuşar. Rızkı helal olanın ise düşüncesi saf ve temiz olur.
Sufi kitap
"Gönül vermek, zor bir iş olsa gerek ; değil mi? Çünkü gönül vermek, benlik duvarını aşarak ötekine koşmaktır.."
Sayfa 134 - Sufi Kitap - 3.baskı
"Gönül dostum, aşk ateşinin içine düşmüş aşığı başka ateşler hiç yakabilir mi? O zaten yanıp köz olmuştur.."
Sayfa 128 - Sufi Kitap - 3.baskı
"Padişahın biri, biricik oğlunu eğitip yetiştirmeleri için hüner sahibi bir gruba emanet etmiş. Çocuk, kısa zamanda medyumluk ilmi başta olmak üzere tıp ve benzeri alanlarda verilen eğitimi tamamlamış ve üstad olmuş. Bir gün padişah, avucunun içine altın yüzüğünü koyarak oğluna, "Söyle bakayım avucumun içinde ne vardır?" diye sormuş. Padişahın maksadı üstat oğlunu imtihan etmek, ilimdeki derecesini görerek gururlanmatır. Çocuk, "Elinde tuttuğun yuvarlaktır, sarıdır, delik ve metaldir, "diye cevap vermiş. Padişah, çocuğun verdiği tariflerin doğruluğunu görüp bir baba olarak gururlanarak, "Aferin, doğru tarif ettin. Peki, bu tarif ettiğin şey ne olabilir? Onu da söyleyebilir misin?" demiş. Çocuk, "gayet tabi", demiş,"elindeki kalburdur." Padişah şaşkın bir vaziyette, "Akıllara hayranlık verecek derecede doğru tarifi yaptın, verdiğin işaretlerin hepsi doğru. Lakin bu kadar eğitim gördün ama bilgelik nereye gitti? Kalburun avuç içine sığmayacağı nasıl düşünemedin?" demiş. Mevlâna bu kıssayı anlattıktan sonra, "Günümüzdeki ilimler de tıpkı bu çocuğun bilgileri gibidir," der. Çağımız bilginleri ilimde kılı kırk yararcasına pek çok şeye vakıftır; Gel gör ki, kendini pek tanımaz. Çünkü o, kendini unutmuştur."
Sayfa 123 - Sufi Kitap - 3.baskı
57 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.