Uzun boylu, geniş omuzlu, bedeninin her köşesi kaslı Fey erkeğinin damarlarında güç dolaşıyordu. İçinde toz zerreciklerinin uçuştuğu bir güneş ışığı huzmesine dalıp durdu. Gümüşi saçları parıldıyordu.
Celaena'dan geriye pek bir şey kalmamıştı. İçinde geriye kalanlar küllerden; koskoca bir boşluktan; kendisini gerçekte olduğu insan olarak gören dostuna ettiği, etine dağlanan, bozamayacağı bir yeminden ibaretti.