Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Atomların Dansı

Marcus Chown

Atomların Dansı Gönderileri

Atomların Dansı kitaplarını, Atomların Dansı sözleri ve alıntılarını, Atomların Dansı yazarlarını, Atomların Dansı yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Pauli dışarlama ilkesinin iki şeyin kaçınılmaz sonucu olduğu görülmektedir: Elektronların ayırt edilemezliği ve spin-1/2'ye sahip oldukları gerçeği. Doğanın farklılık üreten motoru budur.
Karahindiba çiçeğinden Meksika Körfezi'nde görünen bir hortuma, yenidoğan bir bebekten alacakaranlıkta göz kırpan bir yıldıza kadar çevrenizdeki her şeye bir bakın. Çevremizdeki dünyanın en çarpıcı özelliklerinden biri olağanüstü, sınırsız çeșitliliğidir. İki buçuk bin yıl önce Demokritos tarafından müthiş bir ileri görüşlülükle tahmin edildiği üzere, bu inanılmaz çeșitliliğin tamamı aslında az sayıda yapı taşını, veya atomları,birbirine bağlamayı olası kılan çok sayıda yolun bir yansımasıdır. Paradoksal bir şekilde sadelikten karmaşıklık çıkmıştır. Her şey kombinasyonlarda gizlidir. Dolayısıyla dünyadaki çeșitlilik bize sadece tek bir çeșit atomik yapı taşı olamayacağını -çok sayıda olması gerektigini- anlatmaktadır; ama neden bir tane yerine birçok çeșit vardir? Bunun nedeninin, bir atomu diğerinden farklı kilan şeyle ilgisi olmalıdır. Atomları birbirlerinden farklı kılan sey de sahip oldukları elektron sayısıdır. Merkezde bulunan çekirdeğin etrafinda ki yõrüngelerinde dönen o elektronlar, atomun diğer atomlarla etkilesimini sağlar. 'Yüzeyini' ve diğer atomik Lego taşlarıyla nasıl bağlanti kurduğunu tanımlar. Kısacası, onlar bir kalsiyum atomunu kalsiyum, bir altın atomunu altin ve bir platin atomunu platin yapan seylerdir. Diğer bir deyişle olağan dünyanın sınırsız çeşitliliği, bize elektronlar hakkında önemli bir sey söylemektedir. Aslında o önemli sey, elektronlarn birbirlerine karșı duydukları güçlü ve kayda değer hoşlanmama durumudur diyerek biraz aceleci bir çıkış yapmış olduk.
Reklam
Dünyadaki çeşitlilik, bize elektronların birbirinin üstüne yığılmasını önleyecek bir seyler olması gerektiğini nasıl anlatır? ' Masaların veya diğer her şeyin katı olmasının nedeni, elektronların birbirlerinin üstüne binememeleridir." Richard Feynman
"Dış kabukları tamamen elektronlarla dolu olan atomlar en kararlı olanlardır. Dışarı uzanan elektronik dikenleri olmadığı için başka atomlarla birleşme arzuları da yoktur. Kendi payına düşenden hoşnutturlar.Soğuk ve uzaktırlar. Kendi başlarına tamamlanmişlardır. Ayrıca kimyanın neredeyse tamamını tanımlayan şey, atomların bu yüce tamamlanmışlık konumuna ulaşma arzusudur."
Maddenin neden bu kadar büyük bölümünün boşluktan meydana geldiğini anlayabilmek için ilk olarak atomları bilmek gerekir. Daha önce de belirtildiği üzere her şeyin atomlardan meydana geldiği fikrini ilk olarak Yunan filozof Demokritos ortaya atmıştır. Maddenin en nihayetinde yalnızca bölünemez taneciklerden oluştuğuna dair mantık yürütmekle kalmamiş, o taneciklerin sadece sınırlı sayıda farklı türden oluştuğunu da ileri sürmüştür. Bu mikroskobik Lego parçalarını farklı şekillerde düzenleyerek bir ağaç veya bir masa veya bir insan yapmak mümkündür. Her şey bu kombinasyonlardan ortaya çıkar. Maddenin kesintisiz değil de taneli bir yapısı olduğu açıkça görülmektedir. Demokritos'a göre bunun nedeni atomların görülemeyecek veya doğrudan dokunulamayacak kadar küçük olmasıdır. Ancak Demokritos tan iki milenyum sonra bilim adamları atomlara dair dolaylı kanıtlar toplamaya başlamışlardır. Örneğin, eğer oradan oraya uçuşan kızgın bir arı sürüsü gibi çok sayıda atomdan oluşuyorsa buhar gibi bir gazın davranışının anlamlı olabileceğinin farkına vardılar.
Einstein, Rosen ve Podolsky tarafından olağanüstü bir şekilde ortaya konulan kuantum teorisi, bir yere kadar anlık etki saçmalığına izin vermektedir. Beraber doğan parçacıkların sonsuza dek iki ayrı parçaciktan ziyade etle tırnak gibi ayrılmaz bir parça olarak davrandıklarını ifade der Birbirlerini bilirler. Nitelikleri ayrılamaz şekilde birbirine karışmıştır veya kuantum jargonuyla ifade edecek olursak 'dolaşıktır.' Anlık etki, sonsuz hızda yolculuk eden kuantum parçacık arasında var olan bir tủr hayalet etkiye eşdeğerdir. Ancak bu düşünce Einstein' ın özel görelilik teorisinin karşısında yer alır. Göreliliğe göre saniyede 300 bin kilometre hızla yol alan ışıktan daha hızlı hareket eden hiçbir etki olamaz. Her şey üç seyin etkileşimine çıkar: üst üste binme durumu, öngörülemezlik ve açısal momentumun korunumu. İki foton üst üste binme durumuda oldukları için iki parçacığın konumu -saat yönünde-saatin aksi yönünde veya saatin aksi yönünde-saat yönünde spine sahip olup olmadıkları- bir parçacığın spini gözlemlenene kadar kesin olarak belirlenemez. Ama ölçüldüğü zaman sonuç öngörülemezdir. Yine de açısal momentumun korunumu yasası bir şekilde ikinci parçacığa, partnerinin spini hakkında bilgi vererek onun da anında ters yönde bir spini benimsemesini sağlayacak şekilde işler.
Reklam
Atomların ışık yaydıkları açıkça görülmektedir. Ancak yine açıkça görüldüğü üzere görülebilir ışık, kaynaklandığı atomdan binlerce kat büyüktür. Her iki gerçek de yadsınamaz. Dolayısıyla bu paradoksu çözüme kavuşturmanın tek yolu, kulağa düpedüz çılgınlık gibi gelen bir şeyi, Işığın bir atomdan hem binlerce kat büyük hem de binlerce kat küçük olduğunu kabul etmektir. Hem yayıldığını hem de belli bir yeri olduğunu. Hem bir dalga hem de bir parçacık olduğunu. Işık, boşlukta dolaştığında tıpkı durgun bir gölün üzerinde daireler çizerek yayılan su dalgaları gibi yayılır. Ancak soğrulduğunda veya bir atom tarafından yayınlandığında, tıpkı makineli tüfeğin namlusundan çıkan mini kurşunlar gibi hareket eder. Aynı anda New York'taki Times Meydanında bulunan yangın vanalarından birinin yanında durduğunuzu ve Manhattanın her yerini kaplayan bir sis bulutu gibi yayıldığınızı hayal edin. Saçma mi? Evet. Ama yine de ışık aynen böyle bir şeydir.
Pencerenin önünde durduğunuzda, bilim tarihinin en sarsıcı keşfinin -gerçekleşen şeylerin belli bir nedeni olmadı gerçeğinin- camdan size baktığını görmek nasıldır? "Une difficulte est une lumiere. Une difficulte insurmontable est un soleil." ( Bir güçlük, bir ışıktır. Aşılamaz bir güçlük güneştir.) Paul Valery
"Einstein'ın korkularının aksine, 1920'lerde diğer fizikçiler birtakım şeylerin hiçbir nedeni olmaksızın gerçekleşebileceğini öne süren kuantum fikrini benimsiyorlardı. Ancak Einstein'ın sezgileri ona daha önemli bir şey söylüyordu. Eğer salt rastlantısallık dünya tarafından kabul edilseydi, bu durum kaçırılmaz olarak daha sarsıcı sonuçlar doğururdu -ona göre o kadar sıkıntı veren sonuçlar ortaya çıkardı ki fizikçilerin kuantum fikrinden tamamen vazgeçmeleri gerekirdi. Einstein, en sonunda 1935 yılında aradığını bulmuştu. Başta iki fizikçi -Nathan Rosen ve Boris Podolsky- ile birlikte çalışarak eğer kuantum teorisi doğruysa, o zaman iki atomun Evrenin İki zıt kutbunda bile birbirlerini anında etkilemelerinin kaçınılmaz sonuçlarından biri olacağını keşfettiler."
Sayfa 29
Doğanın gündelik deneyimlerimizde yaşayan hiçbir şeye benzemediğini fark etmişti.
Reklam
Doğa, ikiden fazla sayıda elektronun belirli bir kuantum sayısı üçlüsü ile tanımlanan bir elektron dalgasına sahip olmasına izin vermez ve bu özellik, çevremizdeki dünyanın sınırsız çeşitliliğinin mutlak anahtarı olarak ortaya çıkar
... neden - sonuç zincirinin evrenin doğumuna kadar gidebileceğini düşünebilirsiniz. Ancak günümüz evreninde başlangıca nazaran çok daha fazla bilgi olduğu gerçeği bize bunun doğru olmadığını söyler. Eğer bu neden - sonuç zincirini geçmişe dönük olarak gidebileceğimiz noktaya kadar izlersek en nihayetinde karşımıza hiçbir ön neden olmaksızın ortaya çıkan bir sonuç çıkacaktır. Hiçbir neden olmaksızın gerçekleşmiş bir şey: Tamamen rastlantısal bir olay
F i z i k
Başvuru Kaynakları: ●
Şekilli Fizik Sözlüğü
Şekilli Fizik Sözlüğü
● 🌐 Physics Simulations, interactives.ck12.org/simulations/phy... ● 🌐 3D Interactive Physics Simulations, new3jcn.com/simulation.html Ön Okuma: ●
Fizik
Fizik
: Manga Fizik Kılavuzu ●
Aslında Hayatımız Fizik
Aslında Hayatımız Fizik
55 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.