Avrupa ve Tarihsiz Halklar
Eric R. WolfAvrupa ve Tarihsiz Halklar Gönderileri
Avrupa ve Tarihsiz Halklar kitaplarını, Avrupa ve Tarihsiz Halklar sözleri ve alıntılarını, Avrupa ve Tarihsiz Halklar yazarlarını, Avrupa ve Tarihsiz Halklar yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Tarihsiz oldukları varsayılan halkların tarihi, aslında Avrupa'nın yayılmasının tarihinin bir parçasıydı."
Dünyayı farklı renkleri olan toplara ayırarak, "Doğu Doğu'dur, Batı da Batı ve bu ikisi asla bir araya gelemez" demek kolaylaşıyor.
Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
Adları nesnelere dönüştürerek yanlış gerçeklik modelleri yaratıyoruz.
Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
Bizlere okulda ve okul dışında Batı diye adlandırılan bir varlığın bulunduğunu ve bu Batı'yı diğer toplum ve uygarlıklardan bağımsız, hatta onlar karşısında konumlanan bir toplum ve uygarlık olarak düşünebileceğimiz öğretildi.
Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
Eğer toplumsal ve kültürel farklılık ve ayrışma insanın temel bir özelliği olsaydı, bu en kolay, dış dünyadan ve birbirinden soyutlanmış olarak yaşadıkları varsayılan ilkellerin, "tarihsiz" halklar arasında görülürdü.
Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
Sosyoloji, dünyayı birbirinden ayrı toplumlara bölmeyi sürdürüyor.
Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
Hepimizin "tek bir dünyada" yaşadığını söylemek sıradan bir şey haline geldi.
Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
Avrupalıların Coğrafi Keşifleri ve Çin Faktörü
Portekizliler Asya sularına giden deniz yollarının öncüleriydiler, kısa süre sonra onları Felemenk, Ingiliz ve Fransız şirket ve tüccarları takip etti. Kıtanın içlerine doğrudan nüfuz edemeyen Avrupalilar, Asya kıyıları boyunca giriş noktaları oluşturdular ve kıyı bölgelerini uzak mesafeli ulaşım ve ticaret ağının içine aldılar. Gelişen ticareti beslemek için deniz yolları üzerindeki bazı bölgeler başka mallarla takas edilebilecek metanın üretiminde uzman laşmaya başladı. Bu ürünler, özellikle de Çin çayı çok yoğun bir talep oluşturdu. Çayın parasını ödemek için Kuzey Amerika'nın kuzeybatı kıyısından kunduz kürkü, Pasifik'ten sandal ağacı ve denizhiyari, Amerika'dan gümüş ve Hindistan'dan ham pamuk ve afyon inanılmaz boyutlara tırmanan bir ticari faaliyetle Çin'e doğru akmaya başladı. Aynı zamanda deniz yoluyla yapılan tica retteki artışın uzak bölgelerde de yankıları oldu: Kervan ticareti azaldı, kervansaraylar önemlerini yitirdi ve kırsal topluluklar ile yerleşik topluluklar arasındaki güç dengesi değişti.
Sayfa 357
Köleleştirme Mekanizmaları
Köleler kimlerdi ve hangi yollarla köleleştirildiler? Avrupalıların gelmesinden önce özgür bir insanı potansiyel bir köleye dönüştürecek üç mekanizma mevcuttu: Rehin alınma, kişinin kendi soyunun korumasından hukuken çıkarılması ve savaş esiri olmak.
Bu mekanizmalardan birincisi olan rehin alma yaygındı. Rehin alma mekanizması borçları ödemede
Sayfa 286
Köle Ticaretinin Altın Çağı
18. yüzyıl köleciliğin altın çağı oldu; 1701 ilâ 1810 arasında 6 milyondan fazla insan zorla Afrika'dan nakledildi... 1807 yılında İngiltere köle ticaretini yasakladı; ancak 1810-1870 arasında Afrika'dan yaklaşık 2 milyon köle nakledildi; kölelerin büyük kısmı 19. yüzyılda Karayipler'deki en büyük şeker üreticisi olan Küba'ya gönderiliyordu. 18. yüzyıl ve 19. yüzyılın ilk yarısının köle ticaretinin doruk noktasını oluşturduğu açıktır; Yeni Dünya'ya götürülen kölelerin yüzde 80'i 1701 ilâ 1850 yılları arasında nakledildi.
Sayfa 270
Amerika ve Avrupa'ya 1451 ilâ 1600 yılları arasında yaklaşık 275.000 köle gönderildi.17. yüzyılda Afrika'dan yapılan köle ihracatı, özellikle Karayip Adaları'nda şekerkamışı yetiştiriciliğinin başlamasıyla, beş katına çıkarak toplam 1.341.000'e ulaştı.
Sayfa 270
Güney Amerika'da zenginlik arayışının merkezinde altın ve gümüş vardı. Kuzey Amerika'da aranan şeyse, yerli Mikmeklerin dediği gibi, Avrupalıların "sevgilisi" kunduzdu. Afrika'da ise ana meta "siyah fildişi", yani çoğunluğu Amerika kıtalarında satılacak olan insanlardı.
.. tarihsiz oldukları varsayılan halkların tarihi, aslında Avrupa'nın yayılmasının tarihinin bir parçasıydı.
18. yüzyılın sonlarına kadar Amerikan yerlisi gruplar, siyasi ve askeri açıdan birbirine düşman olan Avrupa devletleriyle ittifaklar kurdular. Amerikan Yerlileri, mal ve silah yoluyla destekleri kazanılması gereken askeri ve politik olarak bağımsız ajanlardı -o dönemin terimiyle onlara "ulus" deniyordu. Sonuç olarak, Yerlilerle Avrupalılar arasındaki mal ve hizmet takası, meta takasından çok hediye vermeyi andırıyor, maddeselliği aşan ilişkilere işaret ediyordu. Marcel Mauss'un da işaret ettiği gibi, hediye takası dostluk ve müttefiklik için ya da kan davalarını ve savaşı bitirmek amaçlı bir davetiyeydi.
Sayfa 266