Ayakkabı Nasıl Bağlanır bir babanın yokluğunun hikayesi. “Babam ölecek.” cümlesiyle açılan roman, bir oğulun babasına hiç söyleyemediklerinin anlatısı. Bireysel travmaya arka fonda Yugoslavya’nın yıkılışı sonrasında yaşanan kolektif travma eşlik ediyor. Her iki hakikat romana ustalıkla yediriliyor. Kurgunun sahiciliği, Nikola Petković’in alamet-i farikası.
Konusu hoşuma gittiği için heyecanlanarak aldığım fakat beklentilerin sadece üzdüğünü hatırlatan bir kitap oldu benim için. Duygu aktarımı çok vasattı, edebi beklentileri olan kimselere bilhassa tavsiye etmiyorum. Yersiz edilen küfürler çok rahatsız ediciydi. Yarım kalırsa zihnim çöplüğe döner diye bitirdim. :(
“ Tüm hayatımız boyunca her ne kadar hakkında sessiz kalsak da, her birimizin hayalinde, kendine ait bir ölüm imgesi-ölümün sessizliğiyle uyumlu olan türden bir imge mevcut.”
“ Bazen hastalığın da ölüm gibi olup olmadığını düşünüyorum: bir vücuttan başka bir vücuda geçen, tek, nihai ve eşsiz bir olgu mu, yoksa hepimiz, kendimize özel bir hastalığa mı sahibiz?”
Biz Tanrı'ya inanmıyorduk. Ama yine de T' sini büyük harfle yazıyorduk... Tanrı henüz resmiyet kazanmamıştı. Kendisinden, ya birilerini lanetlemek ya da dünyada geri kafalı, batıl inançlı, kapitalist, aptal ve suni gündemlerle uyuşturulmuş toplumların varlığını kanıtlamak için bahsedilirdi.
Günlük rutin can sıkıntısı-bıkkınlık yaratır. Zihindir-hatıradır her şeyi gerçek kılan. Bir şey, ancak yitirildikten sonra canlanır ve ulaşılmaz yerlere doğru, tek kişilik yolculuğuna çıkar.
Ayakkabı Nasıl Bağlanır bir babanın yokluğunun hikayesi. “Babam ölecek.” cümlesiyle açılan roman, bir oğulun babasına hiç söyleyemediklerinin anlatısı. Bireysel travmaya arka fonda Yugoslavya’nın yıkılışı sonrasında yaşanan kolektif travma eşlik ediyor. Her iki hakikat romana ustalıkla yediriliyor. Kurgunun sahiciliği, Nikola Petković’in alamet-i farikası.