her birimiz kendimize ve yaşamımıza göre görüyor, duyuyor ve düşünüyoruz. bu demek oluyor ki kendimize ve hayata, bize has bir şekilde değişken bir gerçeklik katıyoruz: dış dünyayı tasarlıyor ve inanıyoruz ki orası bizim için nasılsa, diğerleri için de aynı şekilde olmalı ve o yarattığımız dünyanın tam ortasında, neşeyle yaşıyor; elimizde baston, dudaklarımızın arasında bir sigara, emin adımlarla yürüyoruz.