Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Aydınlık

Henri Barbusse

En Eski Aydınlık Gönderileri

En Eski Aydınlık kitaplarını, en eski Aydınlık sözleri ve alıntılarını, en eski Aydınlık yazarlarını, en eski Aydınlık yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Gene her akşamki telaşlı çabukluk var yürüyüşümüzde. Yaklaşan gecenin mürekkep mavisine boyadığı tabiatın ortasında, o koskocaman ve korkunç bir bunalım geçiriyormuşçasına çarpık duran ağacın bulunduğu yerde birdenbire yokuş aşağı yürümeye başlıyoruz, sanki boşluğa yuvarlanıyor ayaklarımız. İşte o noktadan karşıya bakınca Viviers'nin bir yanıp bir sönen, hiç durmadan göz kırpan ışıklarını farkediyoruz. Gün boyunca uzayıp giden yorgunluklarının tutsağı insan sürüsü, bu artık gökyüzünde değil, toprağın yüzünde göz kırpan ışıklara yürüyor şimdi; karanlık çökünce bütün yorgunluklar gibi bütün umutlar da birbirine benziyor nedense: hepimiz birbirimize benziyoruz. Ötekiler gibi ben de kendi ışığıma doğru koşuyorum.
Haftanın bütün günleri birbirinden farksız, hepsi birbirine benziyor.
Reklam
Elbette çok şey bekliyorum hayattan, büyük umutlarım var: herkes gibi ben de umut ediyorum. Umut ettiğim şeyi kesinlikle bilmiyorum aslında, ne olursa olsun çok büyük, umulmadık değişiklikler istiyorum hayatımda. Ocağın, çeşmenin, kahverengi dolabın yeri hiç değişmemeli, o her akşam alıştığım ve beni hiç yalnız bırakmayan sessizlik dolu saatler, kafamı dinlediğim anlar hiç bozulmamalı.
Hep böyleyim nedense, sonrasını hiç hesaplamadan önüme çıkan ilk kadınla büyük aşk havalarına giriyorum hemen, ama sonra çok bayağı ve tatsız buluyorum bu hikâyeyi.
Eskiden yaşanmış ne varsa gelecekte hepsini tekrar yaşayacağız.
Büyük olayları göğüsleyecek çapta yaratılmamışız ki!
Reklam
İnsanlar... Sonsuz bir vahşetle yaşıyor ve hep zenginliğin, başarının peşinde koşuyorlar.
Katı yürekliler nasıl yaşar, bilmiyorum; hiçbir şey bilmiyorum aslında; coşkunluğun ve çilekeşliğin ta kendisiyim ben; bana gülümseyen güzelliğine baktıkça gözlerim doluyor, yanaklarıma süzülen yaşlardan başka şey göremiyorum.
Konuşmasını öğrenemeyecek kadar çok seviyorduk birbirimizi.
Biraz uzak görüşlü ve geniş fikirli olmak gerek. Hoşgörü gerek!
Reklam
Birlikte yaşasalar bile gerçekte birbirinden çok ayrı bütün insanlar, hepsi birbirinden farklı, hepsi bambaşka!
Ne tuhaf, insan sadece inanmak istediği şeye inanıyor.
Bir çeşit tembellik, miskinlik gelip çöreklendi omuzlarıma ve ben nedense, buna karşı savaşmak için inandırıcı nedenler bulamıyorum. Bazan ellerimi bile yıkamadan oturuyorum sofraya. Günler, aylar geçtikçe her şeye boşveriyor, kendime bakmıyorum, dişçiye gitmiyorum meselâ; sessizce çürümeye terkediyorum dişlerimi.
Sayfa 102Kitabı okudu
Başkalarından belirsiz farklarla ayrılıyoruz, ama en yakınımızdakilerden çabuk kopuyor, alabildiğine uzaklaştırıyoruz kendimizi.
Sayfa 105Kitabı okudu
Koca bir nehirde kaybolan ufacık bir su damlası gibiyim.
Sayfa 139Kitabı okudu
594 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.