”Wil,” dedi nefes nefese. “Wilhelmina.”
Ellerim yüzünde, parmaklarım çenesinin ve yanaklarının kıvrımları, çizgileri üzerinde dolaşırken adımı söyleyişini adeta hissedebiliyordum.
Benim adımı.
Artık kanunsuz, hırsız ya da asık suratlı prens ile gizli prenses ya da birbirimizin kimliklerinin yarım yamalak farkında olan kişiler değildik. Bu maskesiz bir aşktı.