Ayraç - Sayı 078 Gönderileri
Ayraç - Sayı 078 kitaplarını, Ayraç - Sayı 078 sözleri ve alıntılarını, Ayraç - Sayı 078 yazarlarını, Ayraç - Sayı 078 yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Kendini savunmuyor, mahkemeyi suçluyordur.
Sayfa 25Kitabı okudu
Ölmek fikrinin bu kadar korkunç olması tuhaf. Her gün herkes ölüyor ama yine de kimse öleceğini inanmıyor. Modelin hayatın ölümü maskeleme becerisi çok yüksek. Kimse öleceğini bile bile bu kadar kötülüğe bulaşmaz. Ölümün terbiye edici bir yönü var.
Sayfa 17Kitabı okudu
Aşk-ı Memnu'nun vaka zamanı, 19 yüzyılın ikinci yarısının sonlarıdır. Bu yargının çıkmasının nedeni o dönemin toplumsal yapısında bulunan hayat tarzının romanında geçmesidir.
Sayfa 16Kitabı okudu
İtalo Calvino " klasikler insanların hiçbir zaman " okuyorum" demedikleri genellikle "yeniden okuyorum" dedikleri kitaplardır!"
Sayfa 1Kitabı okudu
Hoca öğretmen oldu, talebe öğrenci. Öğretmen ne demek? Ne soğuk, ne haysiyetsiz, ne çirkin kelime. Hoca öğretmez, yetiştirir, aydınlatır, yaratır. Öğrenci ne demek? Talebe isteyendir; isteyen, arayan, susayan."
Cemil Meriç talebe ile modern hali olan ögrenci arasındaki ince çizgiyi böyle özetliyor.
•
"Ey Oğul! Çabalamayı ruhunda, yenilgiyi nefsinde, ölümü bedenin de gerçekleştir. Çünkü son durağın elbette mezar olacaktır."
•
İlmin faydası, ancak hayata geçirildiğinde ortaya çıkar.
Cemil Meriç, Dostoyevski'yi Batı'dan çok, en iyi ve en doğru "bizim" anlayabileceğimizi, çünkü Rusya ve Türkiye'nin benzer politik-tarihsel merhalelerden geçtiğini, Dostoyevski'nin bizim de derdimiz olan meselelere kafa yorduğunu yazmıştı.
Neden hayatta her şey kazanmak üzerine kurulu ve ölüm duygusu neredeyse hiç yokmuş gibi davranılıyor. Ölümsüz bir hayat kurgusu var yaşadığımız dönemde.
Dostoyevski'nin "Suç ve Ceza"da sorduğu o paslı soru vicdanımızın sesi adeta: "Ne yaman bir gerçek! Tanrım, ne yüce bir gerçek bu! Ne alçak bir yaratık şu insanoğlu!"
Oysa klasikler keşfedilmeyi bekleyen, hiçbir zaman tükenmeyen, her zaman söyleyecek sözü olan zengin metinlerdir. Üzerinden yüz sene, yüz elli sene, iki yüz sene geçse bile...
İlmin faydası, ancak hayata geçirildiğinde ortaya çıkar.
Sayfa 46