En Beğenilen Az Yeterlidir kitaplarını, en beğenilen Az Yeterlidir sözleri ve alıntılarını, en beğenilen Az Yeterlidir yazarlarını, en beğenilen Az Yeterlidir yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Asketizm, özneye benliğine -onu eylemlerinin merkezine koyarak- odaklanma imkanı verdiği için, bu pratik dahilinde gelişen mimarlık temsile değil, yaşamın kendisine -insanın varoluşunun en genel alt katmanı olan bios'a- odaklanmış bir mimarlıktır.
Meşhur kitabı Protestan Ahlakı ve Kapitalizmin Ruhu'nda Max Weber iki tür asketizm tanımlar: dünyevi ve uhrevi. İlkinde asketizm dünyadan vazgeçmek anlamına gelir, münzevilerin ve keşişlerin yaptığı gibi; ikinci durumda asketizm daha seküler bir hal alır ve kendisini çalışma ve üretim etiğine tamamen adamak için alelade oyalanmalardan arınmış bir varoluş imkânına yönelir. Weber uhrevi asketizmi kapitalizm etiğinin başlıca kaynaklarından biri olarak görür: Kalvinizmin gelmesiyle birlikte, der, asketizm manastır sınırlarının ötesine geçti ve şehirde yayılan bir zihniyet haline geldi. Asketizm, içgüdüleri bastırmayı ve katı bir etik rasyonalite disiplinine bağlılığ gerektiriyordu. Weber için bu etik rasyonalite, hem burjuva yaşam biçiminin dayanağı hem de sonradan Benjamin Franklin'in -yalnızca amaca yönelik araçların rasyonel biçimde elde edilmesiyle ilgili olmayıp başlı başına aşkın bir etik amaç olan- ekonomik faydacılğında ortaya koyulduğu gibi tam da kapitalizmin "ruhuydu".
"Asketik" kelimesi egzersiz, kendini eğitmek anlamındaki Yunanca askein'den geliyor. Asketizm, beşeri faaliyetin başlıca nesnesinin benlik olduğu bir yaşam tarzıdır. Dolayısıyla asketizmin dinle ilgili olması şart değildir. Aslında ilk asketiklerin filozoflar olduğu öne sürülebilir. Antik çağlarda felsefenin esas amacı kendini bilmekti: Yaşamak yalnızca verili bir olgu değil bir sanat, yaşama sanatıydı. Asketizm dahilinde, yaşamak ars vivendi, belirli bir biçim vermesi mümkün bir şey haline geldi. Antik Çağ filozofları için bu, kişinin kendi öğretileriyle tamamen tutarlı olduğu, teori ve uygulama, logos ve bios arasında hiçbir ayrımın olmadığı bir yaşamdı.
Yıllar boyunca, "az çoktur" minimalist tasarımın mottosu olageldi. Bu özdeyişi Robert Browning'in bir şiirinden almtılayan Alman mimar Mies van der Rohe'nin ölçülü yapıtlarıyla anında ilişkilendirilen "az çoktur" cümlesi, mevcut kaynaklardan gönüllü olarak tasarruf etmenin etik ve estetik değerine övgüdür.