Kitap baştan sona içinde yaşadığımız ve farkında olmadığımız anormallikleri açık bir şekilde göz önüne seriyor. Bir irkilme geliyor sonra silkelenme ihtiyacı hissi ile hafif bir uyanış, yaşamlarımızı, içinde yaşadığımız toplumları yadırgama hissi sarıyor dört bir yanımızı. Biz insanlar bir 50 yıl daha kaybetmeden üstesinden gelebilir miyiz bizi kıskacı içine alan bu kapitalist sistemin üstesinden? Dünyanın 0,01 i dünyadaki kaynakların yarısından fazlasını tüketmesi ve geri kalan 99,9’ unun proleter olup emekleri ile yoklukla onları seyretmesi hangi adalete sığardı.? Hakikaten “Azınlığın zenginliği bizim çıkarımıza mıdır? “ sorusunun cevabına evet demek hangi akla, mantığa, vicdana sığar? Soruları ile bir beyin fırtınası yaşatan güzel bir eser...