Akış
Ara
Keşfet
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
Kitap Türleri
Dergiler
Çevirmenler
İncelemeler
Alıntılar
İletiler
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.38.13
En Eski Bağ Yorumları ve İncelemeleri
En Eski Bağ sözleri ve alıntılarını, en eski Bağ kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.Puan
8.310 üzerinden
Üzüm bağlarının etrafında örülen bir aşk hikayesi ve bir ailenin dramatik geçmişinin örülü Çınar Kasabası'ndan bahsedeceğim bugün
Anne ve babası ayrılınca babaannesi tarafından büyütülen Mila ; en yakınları tarafından ihanete uğrayınca teselliyi aile yadigarı topraklarda bulur ve şarapçılık öğrenmek için yolu Çınar Kasabasına düşünce Kemal ile tanışır .
Kemalse yıllar süren memleket hasretine babasının ölümü ile son vererek şirketi yapılandırma sürecine girer ve bir yandan geçmişi ile ağır bir hesaplaşma süreci yaşarken #aşk kapısını çalar ...
#Aile bağları , #arkadaşlık ,dostluk , #vefa , #emek , aşk gibi kavramların bolca işlendiği bir romandı . Büyük şehirlerin kaosunu ve yıpratıcı insan ilişkilerini hissederken #kasaba insanlarının birbirine olan bağlılığını ve vefasını ortaya koyan , #toprak üzerinde yaşanan çıkar ilişkilerinin insanların yaşam biçimlerini nasıl değiştirerek , felaketlere ve aile bağlarının kökünden sarsılmasına sebep olabildiğine dikkat çeken bir #hikâye ...
Gerçeklerin er geç ortaya çıkacağını ve ilahi adaletin tecelli edişini de gözler önüne seren satırlar ...
.
İlmek ilmek işlenen bir aşkla okuyucuyu etkileyen "Bağ" kitabının yorumuyla geldim. Normalde okuduğum her aşk romanı beni etkilemez. Zaten bunu senelerdir beni takip edenler bilir. Ama bu kitap sadece aşktan kelimeler ile örülmemişti. Aile bağlarının önemi, dostluk gibi temel değerlerimize de kurguda yer verilmişti. Yani değerlerle beraber artan her ilmek çoğalıp böylesi güzel bir eserde bütünleşmişti. Okurken çıkarılacak derslerde fazlasıyla vardı.
"Hayatta bir gayesi olmayan insanlar, bir nehir üzerinde akıp giden saman çöplerine benzerler; onlar gitmezler, ancak suyun akışına kapılırlar. " diye bir söz vardır ya işte bu söz benim için kitaptan çıkarılacak derslerin özeti niteliğinde... Çünkü insan gayesine ulaşabilmek için emek vererek yürümeye devam eder. Tabi yürüdüğü yolun bilerek dikenli olmasını tercih edenler yani kötülüğe yol alanlarda vardır. Ama onlara şunu hatırlatmak gerekir: Bir kötülük her zaman başkasına yol açar. Şimdi kötülüğe neden değindiğimi düşünmüş olabilirsiniz. Değindim. Çünkü kitapta kabuk bağlamayan yaralara sebep olan karakterlerde vardı. Tabi ki aşk romanı diye her şey toz pembe olacak değildi ya.
Anlattıklarım arasındaki bağı tam olarak anlayabilmeniz için sizinde kitabı okumanızı tavsiye ederim.
Size bugün çok güzel bir kitapla geldim. Konusu bilindik gibi olsa da çok fazla zevk verdi. Kitabımız bir çok duyguyu içinde barındırıyor arkadaşlığı, dostluğu, aile bağlarını, ihaneti, pişmanlığı ve tabi ki aşkı.. Geçmiş ile gelecek arasında ilerleyen iki farklı hayatı okuyoruz ve bu iki hayat ortak bir hayalde yan yana geliyorlar. O kadar samimi bir dille anlatılmış ki elimizden bırakamadan kısa sürede bitiriyorsunuz.
•
Kitap; Başarılı bir iş adamı olan Kemal’in hayatını anlatarak başlıyor. Çınar kasabasında ailesiyle beraber yaşayan Kemal babasından yadigar kalacak ata topraklarını daha verimli hale getire bilmek için üniversiteye gidip eğitim almak ister ama babasının ona kuruldu hayaller farklıdır. Tabi bir yandan da ailenin tüm mirasına konmak isteyen Ahmet amca. Amcaları bir gün Kemal ile babasına bir oyun hazırlar ama bilmediği bu oyun büyük bir hüsrana uğrar ve Kemal’in gönlünde büyük bir yara açar.
•
Bir yandan da yaşadığı savruk hayattan sıkılan ve en sonunda en yakınları tarafından ihanete uğrayan Mila… Annesi ile babası küçük yaşta boşanan Mila’yı babaannesi büyütür ancak babaannenin vefatından sonra kendisine bir türlü toparlayamayan Mila en yakın arkadaşı ve nişanlısın ihanetinden sonra her şeyden uzaklaşır..
Bu iki yaralı gönül ortak bir hayalle birleşirler bakalım devamında neler olur neler…
#seldaokudu #bağ
Sımsıcak bir hikaye... Geçmiş ve şimdinin harmanlandığı keşke daha uzun olsaydı öyle güzeldi ki dediğim bir hikaye...
Kemal ve Mila...
Kemal Ağahan 20 yıl önce hüzün ile terk ettiği ve bir daha gelmem dediği topraklara bir telefon ile geliyor. Başta hayır dese de vicdanı el vermiyor.
Başarılı, vicdanlı, sabırlı ve işine aşık bir adam olan Kemal yıllar önce aile arasında olan bir yanlış anlama ile Çınar kasabasını terk eder. Babasının durumu ağırlaşınca telefon edilir ve soluğu orada alır. Ne yazık ki son nefesini Kemal 'in yanında verir.Vasiyetname açıklanınca ise oraya olan bağları tekrar sağlamlaştırmak için kolları sıvama zamanı gelir.
Mila Hillner ailesi küçük yaşta parçalanan ve babaannesi ile gözlerini açan bir kız. Avare ve tam bir parti kızı ama hayatında hep bir şeyler eksik. Babaannesini kaybedince ise artık daha da kendini salmıştır. Nişanlı olan Mila nişanlısı tarafından üstelik de hiç ummadığı kişi olunca kendine yeni bir rota çizmek ister...
Bir iş ilanı ile yolları kesişen Kemal ve Mila birbirlerinin yaralarına merhem olacak mı? Yoksa yeni yaralar mı açacaklar dersiniz? Kim bilir bu kitapta sizi bekliyor...
Aile, dostluk ve aşk üzerine kurulu bir solukta merakla okunan çok sevdiğim bir kitap oldu.
Bağ || Zeynep Taşdelen Tenteoğlu ~ 192 s.
1985 yılında,
17 yaşlarında üç genç; Kemal, yakın arkadaşı Eren ve sevdiği kız Leyla…
Çınar kasabasının hatrı sayılır ailelerinden Hüsrev Bey’in oğludur Kemal. Bir de Hüsrev Bey’in üvey kardeşi vardır Ahmet, babadan bir anneden ayrı olan…
Hüsrev Bey babadan kalma tüm mirasını tek oğluna bırakmak ister,