Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Bağışlanan Terapi

Irvin D. Yalom

Bağışlanan Terapi Gönderileri

Bağışlanan Terapi kitaplarını, Bağışlanan Terapi sözleri ve alıntılarını, Bağışlanan Terapi yazarlarını, Bağışlanan Terapi yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Ölüm ve Yaşamın Güçlenmesi
Ölümün fizikselliği insanı tahrip etse de ölüm fikri onu korur.
268 syf.
·
Puan vermedi
Aile danışmanlığı yapan birisi olarak çok faydalı buldum.Normal bir okur beğenir mi bilemem. Yazar İrvın Yalım... Dünya çapında tartışmasız bir isim sonuçta.
Bağışlanan Terapi
Bağışlanan TerapiIrvin D. Yalom · Kabalcı Yayınevi · 20141,944 okunma
Reklam
aklı başından gitmiş birini gördüğümde altta yatan sırrın verdiği acıyı sezer ve yargılayıcılık değil, şefkat ve hepsinin ötesinde kader birliği hissederim.
Biz sırları özenle kucaklayan insanlarız. Hastalar her gün genellikle daha önce hiç paylaşmadıkları sırlarıyla onurlandırırlar bizi. Bu tür sırları almak çok az kişiye verilen bir ayrıcalıktır. Sırlar, insan durumunun, sosyal gösterişlerin, yapmacık rollerin, gereksiz cesaret gösterilerinin ya da sahne pozlarının olmadığı perde arkasının görülmesini sağlar. Bazen sırlar beni yakıp kavurur ve eve gidip karıma sarılır, sahip olduğum nimetleri düşünürüm. Bazı sırlar beni sarsar ve içimdeki kaçak, uzun zaman önce unutulmuş anıları ve dürtüleri uyandırır. Bütün bir yaşamın utanç ve kendini bağışlayamamayla gereksiz yere nasıl tüketildiğini gördükçe kimi sırlar da üzüyor beni.
Sayfa 261Kitabı okudu
Freud rüyaları "bilinçdışına giden kraliyet yolu" olarak değerlendirmiştir.
Bir keresinde bir hastama iki çocuğu için ne kadar iyi bir anne olduğu konusunda iltifat ettikten sonra hastam gözle görülür şekilde huzursuzlandı ve daha önce hiç kimseyle paylaşmadığı bir şey söyleyeceğini belirtti. Ilk çocuğunu doğurduktan sonra yeni doğan bebeğini bırakarak hastaneden çıkıp gitmeye yönelik korkunç bir istek duymuştu. Anne olmayı istemesine rağmen o kadar yıl özgürlüğünden vazgeçme fikrine dayanamıyordu. "Böyle şeyler hissetmeyen bir anne göster bana," dedim. "Ya da baba. Çocuklarımı sevmeme rağmen hayattaki diğer görevlerimin ve ilgilerimin önüne geçmelerine çok kızdığım zamanlar oluyor."
Reklam
Karanlık tarafı olabildiğince normalleştirmeye çabalayın. Biz terapistler kendi karanlık, rezil taraflarımıza karşı açık olmalıyız. Zaman zaman bu yönlerimizi paylaşmamız hastaların gerçek ya da hayali suçları yüzünden kendilerini kırbaçlamayı bırakmalarını sağlayabilir.
Önceki Terapilerin İncelenmesi:
Eğer hastalarım daha önce terapiye girmişlerse deneyimleriyle ilgili ayrıntılı bir sorgulama yaparım. Eğer terapi doyurucu değilse hastalar hemen her zaman önceki terapistlerini ilgi eksikliğiyle suçlarlar. Terapist çok fazla mesafelidir, ilgisizdir, destek vermemektedir, kişisel duygularını yansıtmamaktadır. Bir hastanın terapistinin kendisini çok fazla açtığını, çok fazla destekleyici ya da çok fazla kişisel olduğundan yakındığını hiç duymadım (terapist ve hastanın cinsel ilişkiye girdikleri olaylar hariç elbette).
Terapist bir kez deneyim kazandıktan sonra nadiren sistematik soru listelerini takip eder. Veri toplamak sezgisel ve otomatik bir hal alır. Terapiden önce gerçekleşmez, terapinin kendisinin bir parçasıdır. Erik Erikson'ın dediği gibi, "Geçmişi öğrenmek geçmişi yapmaktır."
Sayfa 211Kitabı okudu
Ben bu aşk saplantılarının bir oyalayıcı olarak iş gördüğünü ve bireyin daha acı veren düşüncelere yönelmelerine engel olduğuna inanıyorum. Er ya da geç şu soruya ulaşmayı umut ediyorum: Eğer ...'yı saplantı haline getirmeseydin ne düşünüyor olurdun?
Reklam
Bazı tutkular yıllarca sürer. Bu zayıf iradeyle ilgili bir şey değildir; hastaya çok derin noktalarından dokunan bir şey vardır bu deneyimde. Bu saplantının bireyin içsel hayatında oynadığı önemli rolü anlamaya çalışın.
Olgun insanın aşkını her zaman diğerinin varoluşu ve gelişiminin aşkı olarak düşünürüm. Çoğu hasta da bu görüşü anlayışla karşılar. O halde aşklarının diğerlerinden farklı olan yapısı nedir? Gerçekte saygı duymadıkları veya kendilerine kötü davranan birine mi tutulmuşlardır? Ne yazık ki aşkları kendilerine iyi davranılmamasıyla artan bazı kişiler mevcuttur.
Hastaların aşık oldukları kişiyi günde kaç kez düşündüklerine veya bu işe kaç dakika ya da saat ayırdıklarını gösteren bir kayıt tutmalarını isterim. Hastalar bu kayıtlarla, hayatlarının ne kadarının dön- gusel ve yinelemeli düşüncelerle tüketildiğini, buna karşın gerçek hayata ne kadar az katıldıklarını görerek şaşkınlığa düşerler.
Sabırlı olun duygularının mantıksızlığı yüzünden hissettiklerini ya da aşık olduğu kişiye karşı duyduğu düş kırıklığını ifade etmeyi hastaya bırakın. Böyle bir ifade gerçekleştiğinde hastanın sözlerini dikkatle aklımda tutarım. Tekrar eski zihinsel durumuna girer ve aşığını yeniden mükemmel görmeye başlarsa ona kendi yorumlarını hatırlatırım.
Güçlü dinsel inançlarla yaptığınızdan daha büyük bir mücadeleye girişmeyin aşkla,bunlar kazanamayacağınız düellolardır (ve aşık olmakla dinsel vecd yaşama arasında benzerlikler vardır: bir hasta "Sistine Şapeli durumu'ndan söz ederken, diğeri aşkını tanrısal, ebedi bir durum olarak tarif ediyordu).
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.