Balkon
Jean GenetEn Eski Balkon Sözleri ve Alıntıları
En Eski Balkon sözleri ve alıntılarını, en eski Balkon kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Madem ki din kisvesiyle milletin gözünü boyayacağız, ibadet eder pozu takının öyleyse!
Sayfa 103 - Ayrıntı YayınlarıKitabı okudu
Yargıç, Hırsız Kadın (2. Tablo)
Yargıç:
... Yargıç olarak varlığım kaynağını senin hırsız olarak sahip olduğun varlıktan alıyor. Olduğun insanı yadsısaydın eğer... Ama sakın yapma bunu... Bir yadsısaydın bunu -olduğun şeyi, yani olduğun kişiyi- o zaman varlık nedenimi yitirir... Yok olur, kaybolur giderdim. Ölürdüm. Havaya karışırdım. Hiçleşirdim...
Sayfa 29 - Ayrıntı Yayınları
CARMEN, düşünceli: Karılarıyla birlikte olduklarında, onlara duydukları aşklarında, bir kerhanede yaşadıkları küçücük, önemsiz şenlikleri kafalarının bir köşesinde...
İRMA, çıkışarak: Carmen!
CARMEN: Özür dilerim efendim... bir yanılsamalar evinde. Diyordum ki: Küçücük, uzak, uzak bir yanılsamalar evindeki şenlikleri kafalarının bir köşesinde canlı tutuyorlar mı acaba?
İRMA: Hiçbir şey anlamıyorsun. Gözlerinden okuyorum bunu: Akılları başlarına geliyor sonrasında. Birden matematikten anlamaya başlıyorlar. Çocuklarını ve ülkelerini sevmeye başlıyorlar. Aynen senin gibi.
"Yanılsamalar Evi"
CARMEN: Hangilerinden söz ediyorsunuz?
İRMA: Sahicilerinden.
CARMEN: Hangileri gerçek? Bizim evdekiler mi?
İRMA: Ötekiler. Yaşamın içinde yer alıp gerçeğin ve günlük yaşamın çirkefine sürüklemek zorunda oldukları bir geçit resmine katılanlar. Burada oyunlar, canlandırmalar en saf, en bozulmamış biçimde gerçekleştirilir. Şenlikler kusursuzdur.
CARMEN: Ne kadar güzel konuşuyorsunuz.
İRMA, mütevazı: İlkokulu bitirmiştim.
CARMEN: Anlamıştım.
İRMA: Gözlerin kahverengi senin!
CARMEN: Maviydi o gün. Gökten inmiş bir Meryem Ana’ydım onun için, etiyle kemiğiyle karşısındaydım, önümde bir İspanyol olsa dua etmeye başlardı o an. Sevdiği renkle özdeşleştirerek beni yüceltiyordu ve beni alıp da yatağa götürdüğünde...
İRMA: Siz fahişeler için durum farklı. Her devrimde ulusal marşımızı söyleyerek kutsanan ve günahlarından arınan bir fahişe vardır. Sen mİ olacaksın yoksa o? ötekiler de azizeler gibi, can çekişenlere su götürür. Sonra... sîzleri karı olarak alırlar. Hoşuna giderdi değil mi, evlenmek?
CARMEN: Turuncu çiçekler, tüller...
İRMA: Sana rakamları öğretirim! Birlikte bunları, o güzelim rakamları güzel güzel yazarak geçiririz gecelerimizi.
Silahlar patlayınca her şey güçleşiyor. Önce taraflar belirginleşiyor, seçim yapabiliyor insan. Barış içindeyken bulanık gözüküyor ortam. İnsan kime ihanet ediyor anlayamıyor büsbütün. Hatta ihanet ettiğinin bilincinde bile olmuyor.
CARMEN: Katiyen. Kerhanede çalışmak dünyayı yadsımaktır. Buradayım, burada yaşıyorum. Gerçekliğim, aynalarınız, emirleriniz ve tutkularınızda.