Felsefenin ilk ortaya çıktığı günden itibaren sahip olduğu en önemli özelliklerden birisi, onun bir sorun karşısında farklı cevaplar verebilmesidir. Eğer Antikçağ filozoflarının temel sorununun "arkhe" olduğu ve ilk filozofların bu sorun karşısında birbirinden farklı cevaplar verdiği hatırlanacak olursa, bu özelliğin ne kadar köklü ve belirleyici olduğu da kolayca anlaşılabilir.
Tekrar söylüyorum çeşitlilik bi' halt değildir.Kitabı okudu
Planck, Mach'ı eleştirmekle birlikte, Mach'ın tamamen bir kenara bırakılmasına da taraftar değildir: "Tam tamına izlendiği takdirde Mach'ın sisteminde bir çelişki olmadığına kesinlikle inanmış bulunuyorum."123 Bunun yanı sıra Planck, Mach'da önemli bir yeri olan basitlik ilkesine değişik bir açıdan bakmaktadır: "Fizik biliminin var olduğundan beri erişmeye can attığı en üstün amaç, gözlenmiş ve gözlenecek olan bütün doğal olayları, geçmişte ve özellikle gelecekteki bütün olanakları hesaplamaya elverişli tek bir basit ilkeyle kuşatabilmek sorununun çözümüdür."124 Bundan sonra Planck'ın kendine özgü tutumu ortaya çıkar. Çünkü Planck'a göre, ne kadar yaklaşılsın, böyle bir amaca, " . . . ne şimdi ulaşılmıştır ve ne de gelecekte ulaşılmış olacaktır. "125
M. Planck, A Survey of Physical Theory.Kitabı okudu