Diğer yandan içimde göveren anlaşılmaz bir arzunun etkisiyle, donukluğu ve monotonluğu yıkacak, neticede sonsuz ufuklara doğru yelken açmamı sağlayacak meçhul olasılıklar düşlüyorum.
Yarınlar isterse bugünden daha berbat olsun, zerre kadar umurumda değil!
Korkudan pusup kalmaktansa, hayaletlerle savaşmak çok daha iyidir!
Yaşadığım şok, tahtları göçürecek, surları delip geçecek bir güç aşılıyor bana!
Kendimi tutamayıp ben de gülmüş ve söylenmiştim:
"Eğer böyle düşünmüyorsan, bırakalım hükmü tarih versin. Önünüzde size meydan okuyan dağ gibi sorunlar var.
Kısacası bu durumda milletin, şaşkınlara değil, kahramanlara ihtiyacı var."
Bir buluşmadır, bir kendinden geçiştir namaz.
Kişi Allah'la buluşmayı severse,
Allah da onunla buluşmayı sever.
Her geçen gün daha iyi kavrıyorum bu hakikati.
Şu kahrolasıca mutluluğu tatmam ne zaman gerçekleşecek acaba?
Her şeyi acımasızca silip süpüren zaman karşısında, güzellikler daha ne kadar dayanabilecek acaba?
Sen ise bir kahramana takılıp kalmışsın.
Sözlüğünde ondan başkasına yer olmadığı gibi, başka karga da tanımıyorsun!
Başıboş ve şaşkın bir biçimde, bir dönemi tükettin.
Şimdi de nostalji ve şaşkınlık içinde, bir dönemini daha tüketiyorsun!
Bir torunum olarak seni de sorumluluklarının bilincinde bir insan olarak yetiştirmek için çırpındım.
Erkenden yaşlanmaman için hâlâ da sana nasihat ediyorum.
Dünyayla olan ilişkimi düşünüyorum bazan:
Sıcak bir yaz günü, bir ağacın altında bir saat kadar gölgelenen, sonra da o mekana elveda diyerek gözden kaybolacak bir atlıyım.
Evet kişi ile dünya arasındaki ilişki sadece bu...