Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

İslam Dergisi Başmakaleleri

Başmakaleler 1

Mahmud Esad Coşan

Başmakaleler 1 Gönderileri

Başmakaleler 1 kitaplarını, Başmakaleler 1 sözleri ve alıntılarını, Başmakaleler 1 yazarlarını, Başmakaleler 1 yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"İbadet ve iyi kulluk, ince bir sanattır; onun dükkânı halvet (tenhalık), ana sermayesi ilim ve takva, kazancı da cennettir."
Sayfa 43 - Server YayınlarıKitabı okuyor
"İbadet ve iyi kulluk, ince bir sanattır; onun dükkânı halvet (tenhalık), ana sermayesi ilim ve takva, kazancı da cennettir."
Sayfa 43 - Server YayınlarıKitabı okuyor
Reklam
Şeriate göre takva üç mertebedir: Bu mertebelerin en aşağısı, iman ve İslâm'ın asgari şartı olan küfürden sakınmaktır. En âlâsı ise gönlü, Allah celle celâlüh hazretlerinden velev bir an bile olsa alıkoyan her şeyden sakınmak ve cümle masivadan îrâz eylemektir. Takvanın orta derecesi ise ki çok kere takva denilince bu anlaşılır insanın âhirette kendisine ceza, azap ve ikap getirecek işlerden sakınması, kalbini ve niyetini dürüst ve pak tutmasıdır.
Sayfa 43 - Server YayınlarıKitabı okuyor
Allah'a dayan, sa'ye sarıl, hikmete ram ol! Yol varsa budur, bilmiyorum başka çıkar yol.
Sayfa 50 - Safahat
Takva, Peygamberimizin gerçek yoludur; ashâb-ı kirâmın, evliyâullahın, sâdât ve meşayihimizin hali; âbit ve zahitlerin yol azığı; zakir ve şakirlerin göz nuru, gönül süruru; âhiret taliplerinin maksat ve arzusudur.
Sayfa 42 - Server YayınlarıKitabı okuyor
Çeşitli haksızlıklara, adi tecavüzlere ve kışkırtmalara, ümmet ve millet olarak hemen sert karşılık vermiyorsak bu, derya-dil (deniz gibi engin gönüllü) olduğumuzdan ve karşımızdakine, hatasından dönme fırsatı vermek istediğimizdendir. Kalktığımız zaman sillemiz sert olur, karşıdaki kurunun yanında yaş da yanar diye titizlenir, vebalden kaçarız o kadar...
Sayfa 40 - Server YayınlarıKitabı okuyor
Reklam
Gayrimüslimlere ve inanmayanlara gelince; biz onları da Hz. Adem'den (as.) kardeş biliyoruz: Benî Adem a'zâ-yı yek-dîgerend Ki der âferîniş zi yek gevherend. (Mânası: Ademoğulları bir vücudun parçaları gibi birbirlerinin uzuvlarıdır. Çünkü yaratılışta aynı cevherden oluşmuşlardır.) Ayrıca onları, sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed'in bir başka tür ümmeti "Ümmet-i Dâvet"i olarak görüyoruz. Çünkü hakikatte Efendimizin (sas.) davetine ve risalet hitabına onlar da muhataptır. İman, içlerinde, imkân olarak bilkuvve mevcuttur, belki ileride fiilen zuhura gelecektir. Bazıları din kardeşlerimiz olacaklardır ve olmaktadırlar. Bize düşen görev, onların da Hakk'ı bulmasına ve gerçekleri görmesine yardımcı olmaktır. Onlara şimdi acıyor, şefkat besliyoruz. İki cihanın saadetine ermeleri için onlara İslâm'ı iyi anlatmalı, ilahî sorumluluklarını tebliğ etmeli, iman telkin eyleyerek, ebedî hüsrana uğramaktan kurtarmaya çalışmalıyız.
Sayfa 39 - Server YayınlarıKitabı okuyor
Yıkanlar hâtır-ı nâ-şâdımı yâ Rabb şad olsun Benim-çün nâ-murâd olsun diyenler ber-murad olsun. Nâilî
Sayfa 38 - Server YayınlarıKitabı okuyor
Acaba bir dahaki tevbe mevsimine erebilecek misin? Fırsat geçirme, tembellik ve gafleti kov, gayrete gel, Hakk'a dön! O'nun engin rahmetine talip ol, yolunda kâim, zikrinde dâim ol ki cümle felah bundadır
Sayfa 37 - Server YayınlarıKitabı okuyor
"Receb'de şevkle girişilen tevbe ve hasenât kabule mazhar olur; Şaban'da işlenmiş eski seyyiat, afv ü mağfiret kılınır; Ramazan'da ise kula, ilahî ihsan ve ikramlar bahsedilir."
Sayfa 37 - Server YayınlarıKitabı okuyor
Reklam
Receb, günahı, zulm-ü cevri terk etme; Şaban, salih amel işleyip vefa gösterme; Ramazan ise sıdk-u sefâya erme ayıdır."
Sayfa 36 - Server YayınlarıKitabı okuyor
Abdülkadir-i Geylânî (ks.) (v. 561/1166) /Gunyetü't-tâlibîn adlı eserinde şöyle yazıyor: "Receb tevbe; Şaban muhabbet; Ramazan da Hakk'a kurbiyet ve vuslat ayıdır."
Sayfa 36 - Server YayınlarıKitabı okuyor
Cehalet felakettir, amelsiz ilim ise vebal sayın okuyucular! Silkinelim, atâlet ve cehaleti yenelim; Allahu Teâlâ'nın aziz kitabını yeni bir şevkle, aşır aşır, deste deste, sözünü belleyip ahkâmını tatbik ede ede bağrımıza basalım, başımıza taç, hayatımıza rehber eyleyelim. Salahımız, felahımız, nusretimiz, izzetimiz, saadetimiz Kur'an'ı iyi anlayıp iyi uygulamaktadır.
Sayfa 35 - Server YayınlarıKitabı okuyor
Ebû Abdurrahman Muhammed b. Hüseyin es-Sülemî (v. 412/1021) bu mevzuda çok dinamik, çok değerli bir metot zikrediyor ve diyor ki: "Bize ilim öğreten üstatlarımız rivayet ettiler ki onlar, on âyet-i kerîme (veya bir aşr-ı şerîf) öğrendiler mi, asla daha öteye geçmez, önce o on âyet ile amel ederler, sonra öğrenmeye devam ederlermiş. Biz de o usulü takip ettik. Bu yolla Kur'ân-ı Kerîm'i ve onunla ameli (ahkâmına ittibayı) birlikte yan yana öğrendik."
Sayfa 35 - Server YayınlarıKitabı okuyor
Büyük alim Hasan-ı Basri (rha.) diyor ki: "Kur'ân-ı Kerîm, ahkâmına uyulsun, kendisiyle amel olunsun diye indirilmiştir. Halbuki şimdi halk onun sırf kıraat ve tilavetini amel edinmiş."
Sayfa 35 - Server YayınlarıKitabı okuyor
358 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.