Batı Dünyasında İslamofobi ve Anti-İslamizm

Kadir Canatan

Batı Dünyasında İslamofobi ve Anti-İslamizm Gönderileri

Batı Dünyasında İslamofobi ve Anti-İslamizm kitaplarını, Batı Dünyasında İslamofobi ve Anti-İslamizm sözleri ve alıntılarını, Batı Dünyasında İslamofobi ve Anti-İslamizm yazarlarını, Batı Dünyasında İslamofobi ve Anti-İslamizm yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Batı dünyasında esas mücadele edilmesi gereken fenomen islamofobi değil, bu olguyu da besleyen anti-islamizm'dir. Anti­ islamizm, en fazla kendini medya ve siyaset alanında göster­mektedir. Önce de vurguladığımız gibi anti-islamizm, İslam ve Müslümanlar hakkındaki eleştirel tavırları değil; aşağılayıcı, öte­kileştirici ve düşman gösteren bilinçli, kötü niyetli ve organizeli bir harekettir. Elbette İslam ve Müslümanlar eleştirilebilir, ama eleştiri hiçbir zaman başkalarını aşağılamak, düşman göstermek ve ötekileştirmek için yapılamaz. Belki de Müslümanlar eleştiriyi iki anlamda ele alarak yapıcı eleştirilere açık olmalı, ama yıkıcı eleştirileri anti-islamizm kapsamında değerlendirmelidirler.
Bundan sonra da zaman zaman gündemimizi işgal edecek olan bu tür olayların basit bir senaryosu bulunmak­tadır: Önce İslam'a karşı veya Müslümanların duyarlı olduğu bir konuda aşağılayıcı bir yayın yapılmakta, sonra da Müslümanla­rın gösterdiği tepkiler bahane edilerek saldırganlar kendi tezleri­ni "kanıtlamış" olmaktadırlar.
Reklam
İtalyan Devlet Başkanı Berlusconi'nin açıklaması ilginçtir. New York ve Washington'a yapılan saldırılardan iki gün sonra Berlusconi İs­lam hakkında şunları söylemiştir: "Değer ve normlarımıza, refa­hımızla, insan haklarına ve din özgürlüğüne saygımızla Batı uy­garlığının üstünlüğü konusunda bilinçli olmalıyız. Bu saygı İslam dünyasında kesinlikle bulunmamaktadır." Oysa bugün pek çok insan Batı'da Müslümanlara karşı yapılanlara bakınca Batı uy­garlığının din özgürlüğü konusunda hiç de saygılı olmadığı so­nucuna varmaktadır.
11 Eylül (2001), Batı dünyasında islamofobi ve anti­-islamizmin üçüncü kırılma noktasını ve belki de zirve noktasını oluşturmaktadır. Bu tarihe kadar yapılan anti-İslamist açıklama­lar ve İslam'a karşı ilan edilen soğuk savaş, her şeye rağmen halk arasında fazla yankı bulmamıştı. Sözde İslam adına İkiz Ku­lelere karşı yapılan saldırılar, Batı'da anti-islamistlere büyük bir fırsat yaratmış ve halkı ikna etme gücünü de artırmıştır. Bu anlamda, birçok kişinin söylediği gibi ikiz kulelere saldırı yapanlar aslında İslam'a karşı da bir haçlı savaşının startını vermişlerdir. Bu olaydan sonra birçok siyasetçi, halkı teskin etmek ve soğuk­ kanlı düşünmek yerine yangına körükle gitmeyi tercih etmiştir.
Bazı kesimlerin anti-islamist tutumu bilgi eksikliğinden değil, oportünist yaklaşımlarından kaynaklanmaktadır. Oportünist: Çıkarcı.
İslam'ın böyle olmadığı ufak bir araştırmayla bile anlaşılabilir.
İngiltere'de 1996 yılında Runnymede Trust adlı kuruluşun yayınladığı ''lslamophobia: A Challenge Far Us All" başlıklı rapora göre, İslamofobik söylem şu temel iddiaları içermektedir: 1- İslam kültürleri yeknesak, tek tip ve dolayısıyla değişime kapalıdır. 2- İslam kültürü diğer kültürlerden tamamen farklıdır. 3- İslam, Batı kültüründen aşağıdır; barbar, irrasyonel, ilkel ve cinsiyetçi tutumlara sahiptir. 4- İslam acımasızca tehlikeli ve tehditkardır. 5- Müslümanlar dini inançlarını siyasal ve askeri çıkarları için kullanırlar. 6- Müslümanların Batı kültürü eleştirisinin hiçbir değeri yoktur. 7- İslam'a karşı düşmanlık, Müslümanlara yönelik ayrımcı pratikleri ve Müslümanların geniş toplumdan dışlanmasını meş­rulaştırmak için kullanılmaktadır. 8- İslamofobi sanki doğal ve sorun teşkil etmeyen bir feno­men olarak görülmektedir.
Reklam
12 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.