Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Dinleyici İçin Notlar

Batı Klasik Müziği

İsmail Lütfü Erol

Batı Klasik Müziği Sözleri ve Alıntıları

Batı Klasik Müziği sözleri ve alıntılarını, Batı Klasik Müziği kitap alıntılarını, Batı Klasik Müziği en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Şimdiye kadar çalgılar için söylediklerimize dikkat edilirse Batı Klasik Müziği bestecilerinin çok kullandıkları diye vurguladıklarımız çoğunlukla solistik özellikler gösterenleriydi. Ancak Kontrabasa geldiğimizde durum tam ters düşünülmek durumundadır. Kontrabas solist bir çalgı değildir. Ne var ki bestecilerin vazgeçemeyecekleri bir çalgıdır da. Bu tamamen Batı Klasik Müziğinin "Çok Seslilik" özü yüzündendir diye düşünülmelidir.
Sayfa 123Kitabı okudu
Hindistan bugünkü Kemanın ilk benzer örneğinin ortaya çıktığı topraklardır. Yakarışın, duanın, acılı duyguların, ağlayışların topluca ve tek tek yapıldığı ve yoğun bir biçimde yaşandığı bir atmosfer; Hindistan denince onun geçmiş kültürü için akla en fazla gelen bunlardır.
Sayfa 116Kitabı okudu
Reklam
Kilise, üretilen müziğe sahip çıkarak bestecileri kendi bünyesinde korumaya almış olmasaydı bugün bildiğimiz bir Batı Klasik Müziği türü bu kadar gelişme göstererek bu boyutuna ulaşabilir miydi? Bu soru son derece önemli ve öğretici bir içeriğe sahiptir. Neden nasıl türünden soruları bir yana bırakırsak bunun böyle olduğunu, Klasik Müziğin çıkışı ile Kilise'nin yanyana düşünülmek zorunda olduğunu görmemek mümkün değildir. Ne var ki bu durum fazla birşey ifade etmemektedir. Çünkü Batıda Kilise'nin müziği sahiplenmesinin Klasik Müziğin gelişimindeki ağırlığı hangi boyutta ise Kilise'ye bir tepki olarak üretilen Kilise dışı müziğin de katkısı aynı boyuttadır.
Yaylılar, Nefesliler
Hemen tüm çalgılarda ses için istenilen karaktere erişebilmenin yolları vardır. Ne var ki bir Yaylı Çalgının duygu aktarımının ses karakteri yolu ile gerçekleştirilmesinin en elverişlisi olduğu tartışılamaz. Örneğin bir Nefesli Çalgıda bir sesin müzikal düzeyde çıkabilmesi için o Nefesli Çalgının içini doldurması gereken en az bir hava miktarı bulunmaktadır. Bu hava miktarına eriştikten sonra ancak sesin karakteri için üfleme dozunuzu değiştirebilrnektesiniz. Bunun için ise diyaframınızın sürekli belirli bir gerginlikte bulunması gerekmektedir. Bu durum o çalgının ses kalitesine etki etmektedir. Ne var ki Yaylı Çalgıda müzikal bir sesin oluşturulması için gösterilmesi gereken enerji ve tutum hele belirli bir yetkinlikten sonra çok daha az gerginleştirici ve ses karakterinin istenilen düzeyde gerçekleştirilmesini pek etkilemeyecek dozdadır. Böylece gırtlağınızdan çıkana çok yakın bir ağlayış, yakarış, sevinç ve hüzün türünden sesler üretmeniz Yaylı Çalgılarla daha mümkündür. Bir melodi çalarken eğer melodinin sesler ilişkisi de elverişliyse dua edebilirsiniz, yakarabilirsiniz ve büyük ölçüde hüznü verebilirsiniz.
Sayfa 117Kitabı okudu
Viyolonsel, Viyolaya göre büyük (dolayısıyla Kemana göre çok büyük) bir çalgı olmasına karşın bir Keman gibi solistiktir, hareketli çalışlara elverişlidir ve insan sesinin özelliğine sahip tek çalgıdır. Trompetten söz ederken bu durum için (çalgının insan sesine yakınlığı için) fazla abartılmamalıdır demek zorundaydık. Ancak Viyolonselin sesi ile insan sesinin "çok yakınlığı" bir abartı değil gerçektir. Bu yüzden gerek Batı Klasik Müziği bestecilerinin gerekse Klasik Müziğin tutkun dinleyicilerinin en çok aradıkları ve etkilendikleri çalgı olarak Viyolonselin ayrıcalıklı bir yeri vardır.
Sayfa 121Kitabı okudu
Keman ile Viyola arasındaki en temel farklılık onların ses kapasitelerinde bulunmaktadır. Viyola, Kemana göre daha kalın sesleri çıkarma özelliğine sahiptir. Ne var ki Kemanın çıkarabildiği birçok ince sesin ise Viyolada olmadığını görüyoruz. Çıkan seslerin uzayıp sürme özelliği açısından Viyolanın az süreli olduğunu söyleyebiliriz. Viyoladan çıkartılan sesler kısa bir süre sonra tükenme özelliği göstermektedirler. Bu yüzden solistik çalışmalar için bu çalgının çok elverişli olmadığı ve çoğu kez eşlik işleviyle kullanıldığı söylenebilir. Ancak solo çalmalar­ da da kısa süreli sesler çıkarıyor olsa da Viyolanın son derece duygu aktarıcı bir çalgı olduğu unutulmamalıdır.
Sayfa 121Kitabı okudu
Reklam
Nefesli Çalgıların ilk örneklerinin büyük ölçüde görüldüğü topraklar olan Mezopotamya ve Mısır, kültürel difizyon (yayılma) yoluyla ellerindeki kullandıkları çalgıların çoğunu gelişme göstermek üzere eski Yunan topraklarına eriştirmişlerdir. Yunan kültürünün en eski ve bilinen en ünlü müzik bilimcisi Pisagor'un (Pythagoras) saptanabildiği kadarıyla Mezopotamya okullarındaki Mısırlı Rahip-Öğretmenlerle çalışmış olması bir hayli öğretici bir bilgidir. Çalgıların ve müziğin Eski Yunan kültürünün yaşandığı topraklarda büyük adımlarla gelişme göstermesinin akla getirdiği ilk isim Pisagor'dur. Batı Müziği kendi gelişmesinin en önemli ve anlamlı köklerini Yunan müzik teorisinin kurucularından Pisagor'un ürettiği bilgilerde bulmaktadır.
Sayfa 114Kitabı okudu
Çalışma süreci, dans (oyun), büyü ve müziğin hep beraber birbirlerinin gelişim çizgilerini etkiledikleri kesin olarak saptanmış bulunmaktadır. Örneğin müzikteki melodilerin eski küçük yapısını terketmesinde, seslerin birbirlerine göre incelik/kalınlık oranlarının çoğalmaya başlamasında yapılan iş sırasındaki hareketliliğin ve oyunun biçiminin önemli bir yeri vardır. Çalışma süreci sırasında vücut büyük hareketler yaparken ona eşlik eden müziğin küçük aralıklı seslerden oluşması mümkün değildi. Yine dans ederken ortaya çıkan sıçramalar sırasında onunla birlikte sürdürülen müzik de sıçramalar göstermeliydi. Böyle de olmuştur. Bu dansın ve çalışmanın hareket biçimi oranında müziği oluşturan seslerin birbirlerine göre son derece küçük adımlı olan incelme ve kalınlaşmalarının yavaş yavaş insan sesinin en kalın ve en ince ses sınırlarına doğru gelişme gösterdiğini anlatmaktadır. Bu yolla insan, coşku ve hüzün türünden duygularını daha da rahat aktarabiliyordu. Ne var ki herşeye karşın insan coşkusu, sevinci, üzüntüsü gibi duyguların o zamanlarda yeteri kadar aktarılabilmesi yine de mümkün olamıyordu.
Yayın iplikleri Keman, Viyola ve Viyolonselde beyaz, Kontrabaslarda siyah olarak bırakılırlar. Bunun büyük ölçüde nedeni çalgıların telleri arasındaki kalınlık farklılıkları ve o tellerden çıkan seslerin incelik/kalınlık özellikleridir. Eğer bir büyüteçle bakılacak olursa sürüleceği teli titreşime ulaştırabilmesi için bulunması gereken çok sayıda dikenin kıllar üzerinde yer aldığı görülecektir. Bu çalgıyı çalan kişiler zaman zaman Yayın kıllan üzerine "reçine" sürmek zorundadırlar. Sürdükleri bu reçine kıllar üzerindeki dikenlerin dikliklerini korumalarına ve böylce teli daha iyi ısırarak titreştirmelerine yaramaktadır. Siyah kıllar çok kalın tellerin titreştirilebilmeleri için kılların kalın (böylece dikenlerde kalın) bırakılmak zorunluluğu yüzündendir.
Sayfa 120Kitabı okudu
Yunan kültürünün müzik teorisyenlerinin eline Yaylı Çalgılar en fazla Hindistan ve Uzak Doğu topraklarından ya da topraklarından geçmiştir. Çünkü buraları özellikle Telli Çalgıların ve Yaylıların gelişmeye elverişli örneklerinin ilk görüldüğü yerlerdir. Örneğin Çin'de uzak geçmişte insanların konuşma eylemleri son derece yoğundur. Çünkü buralar­ da yine aynı zamanlarda konuşma ve dinleme temeline dayandığı tartışmasız ortada olan "Felsefe" oldukça ağırlıklıdır. İnsanların topluca bulundukları ortamlarda yapılacak konuşmalara, dinlemelere ve düşünmelere Nefesli Çalgılar diğerleri kadar fazla izin vermemektedirler. Nefesli bir çalgının konuşarak çalınması mümkün müdür? Oysa vurmalılar ve telliler bu eylemler için son derece elverişlidirler. Derin içerikli bilgi/düşünce alışverişlerinin sözü edilen bu çalgılarla (belki de bu çalgıların desteğiyle) daha rahat sürdürülmesi vurgusu pek kolaylıkla söylenemese de azımsanabilecek varsayım olarak algılanamaz.
Sayfa 116Kitabı okudu
Reklam
Obua
"İçli", "romantik", "duygulu" ya da "dokunaklı" bir çalma düşünüldüğünde Keman hemen ilk akla gelen çalgılardandır. Bütün bunlar şunun için söylenmektedir; duygulu bir Keman çalındığında nasıl bir etki oluşuyorsa bu etkinin çok benzerini bir başka nefeslide de görebilmekteyiz. Obua; onun için "nefeslilerin Kemanıdır" yakıştırması gerçekten bir hayli doğrudur. Nefesli Çalgılar içerisinde Obua kadar romantik anlatımı aktarmayı rahatlıkla becerebilen bir başka çalgının daha olmadığı bir gerçektir.
Kesin olarak saptanmış birşey vardır; Mısır uygarlığında da müzik ve onun çalgıları özellikle Mezopotamya kültüründen etkilenerek dinsel ve din-dışı karaktere sahip bir biçimde büyük gelişmeler göstermiştir. Bu gelişmeden en fazla etkilenenler müziğin Üflemeli Çalgıları olmuştur. Yeryüzünün birçok başka yerinde de üflemelilerle karşılaşıldığını söyleyebiliriz. Ne var ki eski Mısır uygarlığında kullanılan birçok Üflemeli Çalgı bugünkü Batı Klasik Müzik çalgıları olan Klarnet, Obua, Yan Flüt ve diğerlerinin atası kabul edilmektedirler.
Fagot
Fagot, uzunluğu bir hayli fazla (yaklaşık 1 metre 35 cm). Çapı geniş büyük bir çalgıdır. Bu çalgı için olumsuz bir vurguyla düşünmeden ağır, hantal karakterli müzikler seslendiren çalgıdır. Örneğin bu çalgı ile ölüm, yitiş, dramatik içerikli duygular son derece etkili bir biçimde seslendirilebilmektedir.
Piccola Flüt
Ne var ki bir eserde askersi bir etki yaratılmak istendiğinde Piccola Flüt ideal bir araç olabilmektedir. Özellikle bir vurmalı çalgı olan ve askeri bandolarda kullanılan Trampet ile birlikte çaldığı zaman ortaya çıkan etkinin askersi olmaması mümkün değildir. Yaklaşık 32 cm uzunluğunda ve yine yaklaşık 1 cm çapında olan bu flüt için yazılmış solistik eserlerle karşılaşılsa bile Klasik Müzik Orkestra ve diğer çalgı topluluklarında çoğunlukla eşlik etme işlevini yerine getiren bir çalgıdır.
Resim, heykel, mimari vb sanat kolları ile müziğin belki en temel farkı, onların müzikteki gibi zamanın bölünmesiyle ilgili bir boyuta sahip olamamalarında ortaya çıkmaktadır.
39 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.