Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Batıcılık Ulusçuluk ve Toplumsal Devrimler 1

Niyazi Berkes

Batıcılık Ulusçuluk ve Toplumsal Devrimler 1 Gönderileri

Batıcılık Ulusçuluk ve Toplumsal Devrimler 1 kitaplarını, Batıcılık Ulusçuluk ve Toplumsal Devrimler 1 sözleri ve alıntılarını, Batıcılık Ulusçuluk ve Toplumsal Devrimler 1 yazarlarını, Batıcılık Ulusçuluk ve Toplumsal Devrimler 1 yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Halk arasında Avrupalılaşmak bizim kaldıramayacağımız bir lüks, bir birey alafrangalığıdır. Bugün Menderes modeli Batıcılığın yıkıma doğru koşan gidişi halkın bu görüşünün haklı olduğunu gösterir. Batıcılar halkın sağduyusundan gelen alafranga düşmanlığına istedikleri kadar alay etsinler, bu böyledir.
Ulusal Kurtuluş Savaşı’nın verdiği ders şudur: Türkiye ancak Batıya rağmen Batılılaşabilir. Türkiye Batıya karşı gelmedikçe Batıdan bağımsız olamaz, kendini de düzeltemez.
Reklam
Yalnız bir ekonomik ve siyasi buhran içinde değiliz; değerler ve gerçeklerle ilgili bir düşün buhranı içindeyiz.
Devlet avuç dolusu para harcayarak aylak sınıflardan derilmiş toy çocukları fen tahsili için Avrupa 'ya, (ve bugün) Amerika' ya yollamaya devam ediyor. Buna karşılık ekonomik üretim içinde yetişmiş genç işçileri kendi hesaplarına, kendi güçlerini ve alın terlerini satarak para kazanıp memlekete döviz sağlasınlar diye mal ihraç eder gibi Avrupa'ya ihraç eden dönemlere geldik. (sf48)
Batı etkisi altında kalmış halklar arasında en çok Türkler dış görünüşte değişmeye başladılar; özellikle kılık-kıyafet, sakal-bıyık "devrimleri" dönem dönem tekrarlanmıştır. Halbuki Japon, Rus, Hint toplumlarına etki, bu derecede olmadı veya buna fırsat vermediler. Bugün çatal bile ne Hint toplumuna, ne de Japon toplumuna iyice girip yerleşmemiştir. Fakat Tanzimat'ta tüketim eşyasından ziyade Batı uygarlığının başka bir yanı daha etkileyiciydi, o zaman Avrupa'da teknolojik uygarlık geniş ölçüde üretim ve sermaye eşyası yaratmakla meşguldü. Vapurlar, demiryollar, binalar, caddeler, fabrikalar, üniversiteler, limanlar, köprüler vesaire gibi. Yabancıların asıl gözünü kamaştıran onlara Namık Kemal'in dediği gibi "veleh ve hayret" veren bunlardı.