Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Batılılaşma İhaneti

D. Mehmet Doğan

Batılılaşma İhaneti Sözleri ve Alıntıları

Batılılaşma İhaneti sözleri ve alıntılarını, Batılılaşma İhaneti kitap alıntılarını, Batılılaşma İhaneti en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Bir başkası, «Atatürk'e tekbir Atatürk ekber! Atatürk ekber! Ancak O var: Atatürk! Evliya odur, peygamber odur, sanatkâr Atatürk. Talihe hâkim, zekâya önder, doğma serdar Atatürk, Bunları geçti insan büyüğü: Kendi kadar Atatürk! Atatürk ekber! Atatürk ekber. Bizde O var: Atatürk! Ne Evliya, ne de peygamber ...Halkına yar Atatürk !» (Betin, 1950, Sonrakiler defterinden)
Sayfa 90 - Beyan yayınlarıKitabı okudu
Bildiğim kadarıyla «dil devrimi» Türkiye'den başka yerde yaşanmadı. Türkiye'de yaşanmasının çeşitli sebepleri var. Yani bu bize mahsusluk kendimize has olmamızdan ileri geliyor! Batılılaşma İhâneti'nin bir bölümünde bu sebepler üzerinde duruluyor. O yüzden tekrara düşmeden şöyle söyleyebiliriz: Türkiye İslâm dünyası içinde özel bir konuma sahip olduğu için böyle bir devrime mâruz kalmıştır. İslâm topluluklarıyla kesişme alanı çok bir Türkiye, hiç bir zaman istenmedi, en çok da kültürel konular sözkonusu olduğunda istenmedi. Hâlâ «Arapça»> korkuları, «irtica» ürküntüleri varsa bundandır.
Sayfa 204Kitabı okudu
Reklam
Gerçekten, Kıbrıs meselesini Batılılara izah etmekle vazifelendirilen bürokratik partinin dış siyaset uzmanı bir Prof., yarım asırlık Cumhuriyet dış siyaseti konusunda bir hayli yararlı ipuçları vermektedir. The Times da yer alan habere göre mezkur Prof. Atatürk'ün Musul'u Irak'a devrederken, gösterdiği cesaretten bahsetmiş,
Sayfa 124 - Beyan yayınlarıKitabı okudu
Türkçe ezan meselesi, buna dayalı Bursa nutku,¹ dinde reform yapıp camilere org yerleştirme komisyonu (1927), dini eğitim veren mekteplerin talebe bulamamaktan süratle kapanması ve bazı vakıf camilerin halkevi ya da depo haline getirilmesi, satılması gibi görünüyor olaylarla birlikte değerlendirilmesi gereğini belirtmeden geçemeyeceğiz. 1. Zaman zaman söylenip söylenmediği tartışma konusu olan bu nutuk, bir sofra konuşması şeklinde Bursa'da ezanin Türkçe okunmaması üzerine yapılmıştır. (Cumhuriyet tarihinin büyük gericilik hadiseleri arasında sayılan bu konu ile ilgili gelişmeleri ve geniş çaplı tutuklamaları 1933 yılı nin ilk aylarının gazetelerinden izlemek mümkündür.)
Sayfa 90 - Beyan yayınlarıKitabı okudu
İçkiyi içtikten sonra sanki vahiy geliyordu. İçmediği zamanlar sakin, saygılı, çekingen, kibar bir salon adamıydı. iltifat etmesini de çok iyi biliyordu. Yalana ve riyaya katkanamıyordu. Özel hayatında da çok sakin olan Atatürk'e. üç kadeh içtikten sonra vahiy geliyordu. Peygamberler gibi. Bütün kararları o zaman veriyordu. Hepsi de isabetli şeylerdi. Devrimlerin çoğunu ayık kafayla yapmaya kalksaydı, belki de başaramazdı. (sf. 255) (Cemal Granda: Atatürk'ün Uşağı idim. Hürriyet yay. İs tanbul, 1973)
Sayfa 86 - Beyan yayınlarıKitabı okudu
Ali Paşa, 50 milyon franklık bir borç antlaşmasını 1855'de gizlice imzalıyordu. Bu antlaşma daha sonraki borçlanmaların, neticede Osmanlı maliyesinin iflasının ve yabancı devletlerin borçlarını tahsil etmek için ülkemizde kurdukları Düyunu Umumiyenin önsözü oluyordu.
Sayfa 11 - Beyan yayınlarıKitabı okudu
Reklam
Balta limanı andlaşması
Osmanlı Devleti'nin iktisadi yıkılışının ana vesikası 1838 Osmanlı İngiliz Ticaret andlaşması ve Reşid Paşa'nın rolü
Sayfa 27 - Beyan yayınlarıKitabı okudu
Atatürk'ün taşıdığı Kemal adı bir arapça kelime olmadığı gibi, arapça Kemal kelimesinin delâlet ettiği manada da değildir. Atatürk'ün muhafaza edilen öz adı, Türkçe ordu ve kale manasına olan Kamâl'dir. Son â üstündeki talfif işareti (l) harfini yumuşattığı için telaffuz hemen hemen Kemâl telaffuzuna yaklaşır. Benzeyiş bundan ibarettir. Ad değiştiren sınıf: (Ulus, 20.2.1935 sf. 3).
Sayfa 168 - Beyan yayınlarıKitabı okudu
Mustafa Reşit Paşa
Yenileşmes tarihimizin en çok adı edilen isimlerinden birisi, belki de birincisi Mustafa Reşid Paşa'dır. «Yenileşmeci Batılılaşmacı bürokrasinin bu ilk önemli siması, resmi tarihlerde Büyük», «Koca», ıslahatçı reformcu diye öğülür. Şair Şinasi ona Medeniyet resulü, peygamberi» der. Yakın devirde 2. baskısı 14 cilt olarak gerçekleştirilen Türkiye Tarihinde ise «deha sahibi» ve Türkiye tarihinin en büyük başbakanı olarak alkışlanır."
Sayfa 17 - Beyan yayınlarıKitabı okudu
Bürokratlar neticede, devleti kısa zamanda parçalayarak kendi padişahsız-yani kontrolsüz iktidarlarını kurdular. Cumhuriyetten sonra da bürokratların saltanatı, dolayısıyla tahakkümü, devam etti. Reşit ve Ali paşalarla başlayan bürokrasi zinciri, Midhat Paşa, Talât Paşa, İsmet Paşa, Mustafa Bülent Ecevit çizgisini takib ederek günümüze kadar geldi
Sayfa 58 - Beyan yayınlarıKitabı okudu
167 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.