Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

İttihat ve Terrakki Cemiyeti

Bayrak Kalpak Revolver

Hakan Boz

Bayrak Kalpak Revolver Gönderileri

Bayrak Kalpak Revolver kitaplarını, Bayrak Kalpak Revolver sözleri ve alıntılarını, Bayrak Kalpak Revolver yazarlarını, Bayrak Kalpak Revolver yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Dönemin önemli devlet adamlarından olan İktisat Nazı­rı Cavit Bey, yabancı sermayenin ülkeye sokulması için her türlü kolaylığın gösterilmesi taraftarı olmasına karşın, ya­bancıların mali kontrolüne ise her zaman karşı olmuştur. Bunun için de devletin mali siyasetini Düyun-u Umumi­ ye'den kurtarmak üzerine kurmuş, borçlanma konusunda da Düyun- u Umumiye'nin hükümete kefil ve aracı olmasına da razı olmamıştır. (Akşin, 1998:396) Avrupa piyasalarının ünlü borç arayıcılarından olan Cavit Bey, (Tunaya, 1998: 331) kapitülasyonların yıkıcı ve insafsız karakterini de bir felaket olarak tanımlamış ve kapitülasyon içerikli baskıların ezikliği altındaki bir toplumun ruh halini de yansıtmıştı.
Sayfa 170 - PDFKitabı okudu
İttihat ve Terakki Cemiyeti kapitülasyonların kaldırılma­sı konusunu ilk defa 1911 kongresinde görüşmüştü. Buna paralel olarak, tü m vergilerde reform yapılmasının, adalet­ siz, nispetsiz temettu vergisinin yabancılara da uygulan­masının ve anonim şirketlerin yeni kanuna bağlanacağının, açıklanması da ilk olma açısından önemlidir ve 1914 yılı ve sonrasında gerçekleştirileceklere de temel oluşturacaktır.
Sayfa 170 - PDFKitabı okudu
Reklam
Attila İlhan
İttihatçılar da vardı hilâl bıyıklıydılar Sustasına basılmış birer çakıydılar Mor kumrular patlıyordu câmilerden Mavzerlerin gözü dönmüştü Kara kalpaklıydılar Bir tambur kanat çırpmasın İtrî'den Eksiksiz bütün ölmüşlerimiz ayaktaydılar Kılıçlar çekilmişti Bâkî'nin gazellerinden Budin'den yaşlı sipahiler Ezan okumaktaydılar Ertuğrul Gâzi mi tutmuştu Kemal Paşa'nın ellerinden Oğuzlar mıydı yoksa Bismillah Yeniden başlamaktaydılar..
Bu dönemde İttihat ve Terakki'nin fikri omurgasını ünlü Türk pozitivist Ahmet Rıza Bey (d.1858, İstanbul - ö.26 Şubat 1930, İstanbul) ve söylemleri oluşturmuştur diyebiliriz. 1908 öncesinde Ittihat ve Terakki'nin tarihi önderi konumunda olan, en azından 1895 ile 1908 arasında Cemiyet'in en önde gelen ismi olan Ahmed Rıza'nın düşünsel kaynakları arasında be­lirleyici konumda olan Yeni Osmanlı hareketinin liderleri olan pek de meşrutiyetçi sayılmayacak Şinasi ve Namık Kemaldir. Ahmet Rıza Bey, İttihat ve Terakki Cemiyeti'ni 'halis bir Türk ve Müslüman cemiyeti' olarak tanımlar (Akşin, 1980: 57- 62).
Sayfa 143 - PDFKitabı okudu
Türk olsam olmasam, ben Türk dostuyum, Türk olsan olmasan, sen Türk düşmanı! Çünkü benim gayem Türkü yaşatmak, Seninki öldürmek her yaşatanı! Türklük hem mefkürem, hem de kanımdır: Sırtımdan alınmaz, çünkü kürk değil! Türklük hâdimine "Türk değil!" diyen, Soyca Türk olsa da "piçtir! Türk değil! (Kastamonu Açıksöz Gazetesi, 20 Nisan 1921)
Sayfa 149 - PDFKitabı okudu
Reklam
Hoca olarak İttihatçıların arasında yaşadı ve yine hoca olarak öldü (Şapolyo, 1943, s.95). Gökalp'in gerek Enver Paşa, gerekse Talat Paşa tarafından sevilip sayıldığı ve kendisine "Hoca" olarak hitap edildiği bilinmektedir.
Sayfa 124 - PDFKitabı okudu
Ziya Gökalp düşüncesi tıpkı kendinden önce ge­len Jön Türk düşüncesinde olduğu gibi bugünkü manada tır­nak içinde "özgürlükçü değil"dir ve "devlet mantığı"ndan hareket etmektedir. Gökalp, İttihat Terakki'nin de bu amaca hizmet etmesi gerektiğini düşünür. Çünkü ilk iş devletin kurtarılmasıdır. Devletin yeniden eski günlere dönmesini sağlayacak güç de İttihat Terakki kadrolarıdır. Onun halk­çılığı da aslında halka duyulan güvensizliği de içeren "hal­kın olgunlaşmasını" bekleyen ülkeyi kurtarma misyonunu avangartlar aracılığıyla gerçekleşen bir halkçılıktır. O bun­dan başka bir yol olmadığını söyleyerek kendi görüşlerine de meşru bir zemin bulur.
Sayfa 134 - PDFKitabı okudu
1906'da Enver Paşa ise diğerleri kadar politik yahut belir­li bir süre için değil, doğrudan doğruya bir Osmanlıcıydı. 10 yıl sonra tarihin en büyük Turancılarından biri olarak or­taya çıkacak olan Enver Paşa henüz tavizsiz bir Osmanlıcı idi. Arnavutlarla, Araplarla ve hatta Kürtlerle beraber çalı­şılabileceğine de, yaşanabileceğine de en çok o inanıyordu. Cemiyete yalnız Türk ve Müslümanların alınacağı fikrine karşı çıkmış, Kazım Karabekir'in cemiyetin sembolü olan 'hilal' için 'bu hilal tuhaf, başka işaret bulamamışlar mı' şek­lindeki tepkisine Enver Paşa, şu sözlerle karşılık vermiştir: "İkimiz için kan kardeşliği tarihi sayılır. Yalnız şu hilal işaretine do­kunman hiç hoşuma gitmedi. Bıı işaret herhalde 'ben Türküm' demekten daha kapsamlıdır. Bu cemiyete yalnız Türkleri değil, İslam olan bütün Osmanılıları da almalıyız Arabı, Arnavut'u da girebilir. Yeter ki hürriyet ve meşrutiyet taraftarı olsunlar"
Sayfa 150 - PDFKitabı okudu
Kürtçü yazarlar ısrarla bir Kürt tehcir kanunundan bah­sederler. Maksatları Ermeni tehcirinin bir benzerinin bu kanunla hatta Ermenilerden önce Kürtler için de yapıldığı iddiasıdır. Hemen her Kürt tezi gibi bu da asılsızdır.
Sayfa 157 - PDFKitabı okudu
109 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.