Gördüğü ya da dokunduğu her nesnede, sanat yapıtına dönüştürülecek görsel değerler yakalamasını bilen sanatçı, örneğin bir tek kavun diliminde "tabiat ananın bütün dünyamızı saran nefesini" duyabiliyordu. O nedenle de doğanın "gizli kapaklı taraflarını" kurcalamaktan hoşlanan tavrı, ona, tükenmeyen esin kaynakları bağışlayabilmekteydi. Yeter ki sanatçının yarattığı iş akıllıca, zekice, dünyaca, bir kelimeyle insanca olsundu.