"..hey! kendini akıllı sanan zavallı, kira otomobillerine konan taksiler gibi sana da her saatini, hareketini yazan bir alet bağlasalar, bazı bazı tımarhanedekileri imrendirecek şeyler yaptığını belki biraz anlardın."
Hüseyin Rahmi Gürpınar kullandığı ustalıklı üslubuyla insanı aklı konusunda sorgulamaya itmeyi çok güzel başarıyor. Ve kitap bittiğinde kendinizi "deli olduğunu kabul edenler mi deli, etmeyenler mi deli, yoksa günümüz dünyasında herkes mi deli, tımarhanedekiler akıllı da dışarıdakiler mi deli" gibi sorularla boğuşurken buluyorsunuz. Sonuç? Delilik okyanusunda ufak kayığınızla sonsuzluğa doğru yelken açtınız, tebrikler.