" .. fâtih sulţān mehmed, kişisel olarak; yönetiminde, `ilme ve šan`ata yer vermeyip sâdece 'toprak kazanımına dönük' fütûhāt peşinde koşmağın içiboş ve ilkel bir davranış olduğuna inanıyordu.
yalnız bir inancı daha vardı ki; bir yandan da siyâsî hudûdları sağlama alınmamış, emniyyetsiz bir ülkede fikir ve šan`at hareketlerinin 'tecâvüzden âzâde' özgür olamayıp, ayakda kalamayacagını da iyi biliyordu.. o yüzden şarqda ve ğarbda fethi tamâmlaması gerekdigini de düşünmeden edemiyordu. `ācilen, ülkesinin dörtbir yanını 'güven koridoru'yle kuşatmalıydı. .. "