Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Ben ve Ülkem

Metin Aydoğan

En Eski Ben ve Ülkem Gönderileri

En Eski Ben ve Ülkem kitaplarını, en eski Ben ve Ülkem sözleri ve alıntılarını, en eski Ben ve Ülkem yazarlarını, en eski Ben ve Ülkem yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Kadını baskı altına alarak tutsak duruma sokan davranışlar, tarihin her döneminde ve her toplumda görülmüştür. Ancak, Türk toplumunun geçmişte kadına verdiği önem ve gösterdiği saygı, başka toplumlardan farklıdır. Örneğin, eski Türklerde toplantılara kadın ve erkek birlikte katılırdı. Toplumu ilgilendiren siyasi kararlarda, hakan kadar hatunun da yetki ve sorumlulukları vardı. Herhangi bir buyruk yazıldığı zaman, buyruğun uygulanması için hakanın yanı sıra hatunun da imzası gerekiyordu; hatunun imzası eksikse o buyruğa boyun eğilmezdi. Şölenlere, genel toplantılara (kengeş), kurultaylara, dinsel törenlere ; hatun, kesinlikle hakanla birlikte katılır ve bu toplantılarda herhangi bir örtünme kuralına bağlı olmazdı. Hakan-hatun ilişkisindeki eşitçi anlayış, toplumun tümü için geçerliydi. Kadın örtünmez, haremde kalmaz, erkeğin gittiği hemen her yere giderdi...
Sayfa 108 - İnkilap YayıneviKitabı okudu
Bilgi edinmeli ve bu bilgiyi bilinç haline getirmek için kendimi yetiştirmeliydim. Bir eğitim sorunuyla karşı karşıya olduğum açıktı ve bu sorunu çözme konusunda son derece kararlıydım. Kararlılığım, o döneme ait geçici bir istek olarak kalmadı, bugüne dek süren bir tutkuya dönüştü. Okumaya başladım. Okudukça, bilgi edinmenin insana güç ve heyecan veren doyumsuz tadını aldım. Yaşamın anlam ve güzelliğini kavramanın bilgili olmaktan geçtiğini, bilgi ve bilincin insanı insan yapan tek değer olduğunu öğrendim. İnsanların, yaşamın ne olduğunu öğrenmeden göçüp gitmesine neden olan cehaletten nefret ettim, yaşamın boyunca onunla mücadele ettim.
Sayfa 111 - İnkilap YayıneviKitabı okudu
Reklam
Çölde su arayan adam gibi kitap arıyordum..
Sayfa 114 - İnkilap YayıneviKitabı okudu
Döneklerden her zaman nefret ettim. Zaman içinde düşüncelerinde değişim yaşayarak yeni bir yönelişe girenleri ayrı tutarım. Bunları, düşüncesini olumlu ya da olumsuz değiştiren insanlar olarak görürüm ve dönek saymam. Benim için dönek, bilinçli bir kaypaklıkla çıkar için yön değiştirendir. Bunlarda erdem ve ahlak gibi kavramlardan eser yoktur. Her gelişmeye uyum göstermede ustadırlar. Amaçlarına ulaşmak için yapmayacakları şey yoktur. Bunlar uzak durulması gereken tehlikeli insanlardır. Çetin Altan, döneklerin bende tiksinti yaratan örneklerinden biridir.
Sayfa 117 - İnkilap YayıneviKitabı okudu
En önemlisi, önümüzdeki adımın, halka öğretmek değil halktan öğrenmek öğrenmek olduğunu bilmiyorduk. Halka öncülük edecek aydınlar, başarılı olmak için, ondan bir kol boyu ilerde olmalıydılar. Ne geride ne de aynı düzeyde, yalnızca bir kol boyu ilerde.
Sayfa 124 - İnkilap YayıneviKitabı okudu
Atatürk öldükten sonra, eğitim milli olmaktan çıkarılmış, gençliğe Türk Devrimi öğretilmemişti. Atatürkçülük adına yapılan uygulamalar, gençliği Atatürk'ten ve Türk Devrimi'nden uzaklaştırmıştı. Dünyada emperyalizme karşı ilk ulusal kurtuluş savaşını veren bu ülkenin gençleri, emperyalizmi ve ona karşı savaşım veren ulusal kurtuluş hareketlerini değerlendiremez duruma düşmüştü.
Sayfa 138 - İnkilap YayıneviKitabı okudu
Reklam
1969 Türkiye'sinde düşünce yaşamındaki hızlı değişim; içinde yaşattığı ve yabancılaşmaya yol açan bir olumsuzluğu da birlikte getirdi. Türkiye'de, sosyalizm ya da liberalizm adına Batıcılık, milliyetçilik ya da mukaddesatçılık adına Arapçılık, siyasi güç haline geldi. Bu çarpık süreçte, Türk Devrimi'nden çok, Rus ve Çin Devrimi; Anadolu kültüründen çok Arabistan kültürü yayıldı. Kendini ve geçmişini bilmeden, geleceği kurmanın peşine düşüldü..
Sayfa 139 - İnkilap YayıneviKitabı okudu
MDD'nin (Milli Demokratik Devrim) kuramcısı Mihri Belli'ydi. Görüşünü şöyle özetliyordu: "Kim topraklarımızın bir bölümünde bulunan Amerikan askerlerine karşı geliyorsa ve kim antifeodal mücadeleye katılıyorsa millici odur. Emperyalizm çağında, toplumun en devrimci ve en millici gücü olan emekçiler, millet ve vatan kavramlarının gerçek temsilcileridir. Millicilik bayrağını yüksek tutmak, emekçilerin özlemlerini temsil eden sosyalistlerin tarihi görevidir."
Sayfa 140 - İnkilap YayıneviKitabı okudu
12 Mart'ı ve ardından gelen 12 Eylül'ü yapanları, görev alanları, destekleyenleri; genç ve aydın yurtsever bir kuşağı yok ettikleri için, her zaman nefretle andım. Herhalde ölene dek de nefretle anacağım Onlar, dışarıdan aldıkları buyruklarla ülkenin genç aydınlarını ezdiler ve ülkeyi aydınsız bıraktılar. Türkiye'nin, günümüzdeki bataklığa sürüklenmesinde pay sahibi oldular.
Sayfa 150 - İnkilap YayıneviKitabı okudu
28 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.