Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Ben ve Ülkem

Metin Aydoğan

Ben ve Ülkem Gönderileri

Ben ve Ülkem kitaplarını, Ben ve Ülkem sözleri ve alıntılarını, Ben ve Ülkem yazarlarını, Ben ve Ülkem yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
528 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
13 günde okudu
Ben Ve Ülkem... Metin Aydoğan hocamın okumaya doyamadığım yazı dili, okuduğum her eserinde (Kuramsal Aktarım'daki yazıları da dahil) hayran kaldığım arı duru Türkçesi ile, yıllar süren okuma, araştırma, binlerce belge ve kaynak taraması sonrası kaleme aldığı 14, benim ise okuma olanağı bulduğum 5. kitabı. Okuduğum diğer kitapları gibi Ben Ve
Ben ve Ülkem
Ben ve ÜlkemMetin Aydoğan · İnkılap Kitabevi · 201810 okunma
Toplumsal savaşımda, örgütsüz bir devinimin başarılı olduğu görülmemiştir. Örgütlü bir halkın yenilmesi de görülmemiştir.
Sayfa 485 - İnkılap YayıneviKitabı okudu
Reklam
Hiçbir yanıltma ve kandırma girişimi, hiçbir baskı ya da göz boyama, toplumsal gerçeği uzun süre gizleyemez.. Yaşam en iyi öğretmendir ve gizlenmiş gerçekler, göremeyenlerin önüne çıkmakta gecikmez. Düşünerek öğrenmeyenler, yaşayarak öğrenirler. Ancak, uygar olmak ya da daha doğru söylemle insan olmak, olayları önceden görmeyi ve önlem almayı gerekli kılar.
Sayfa 482 - İnkılap YayıneviKitabı okudu
Tek ya da çok Tanrılı dinlerin tümü; yalanı, hırsızlığı, kul hakkı yemeyi ağır suç sayar. Buna karşın bu suç, genel bir eğilim olarak özellikle son dönemde, kendilerini dindar olarak gösteren kesimde işlenmektedir. Dini kullanarak çıkar sağlama yaygındır ve yukarıdan aşağıya toplumun tümünü içine almıştır. Bu işin başını tarikatlar çekmektedir. Bunlar, çıkar hesaplarını, yabancıların Türkiye'ye yönelik politikalarıyla birleştirmekten çekinmemektedir. Kurtuluş Savaşı'nda, "İngiliz Müslümanı" denilen dindar tipi, şimdi karşımıza "Amerikan Müslümanı" olarak çıkmaktadır!
Sayfa 471Kitabı okudu
Direnme, canlı ya da cansız evrendeki tüm varlıklar için geçerlidir. Canlı yok olmamaya, soğuk sıcağa, taş rüzgara, karanlık aydınlığa karşı direnir.
Sayfa 435 - İnkılap YayıneviKitabı okudu
Yaşam ilginç bir süreç. Onu anlamak ve insana sunduğu olanakların sonsuzluğunu bilmek, direnmeyi ve güçlü olmayı sağlıyor. Pes edip teslim olmak, bana göre yaşama ve doğanın kurallarına ters, edilgen bir tutumdur. Bilinçli bir varlık olan insana yakışmayan bir davranıştır. Direnmeyen ya da direnemeyen insan, yaşamı anlamamış demektir. Bildiğimi sandığım bu gerçeği, en yalın ve çarpıcı biçimiyle hastalık sürecinde yaşayarak gördüm..
Sayfa 432 - İnkılap YayıneviKitabı okudu
Reklam
Yaşamda kalmak, bu denli ağır eziyete katlanmaya değer miydi?.. Bu satırları yazarken, değdiğini ve son nefese kadar mücadeleyi bırakmamak gerektiğini görüyorum.
Sayfa 428 - İnkilap YayıneviKitabı okudu
Çünkü durgun beyinlerden oluşan kitleler; taş, demir ve odun yığınlarından daha hareketsizdirler!..
Sayfa 391Kitabı okudu
"Doğru için onuncu köy daima vardır!"
Sayfa 381 - İnkılap YayıneviKitabı okudu
İnsan denen canlı, söz ve davranışlarıyla kendini nasıl bu denli kirletebiliyordu?
Sayfa 320 - İnkılap YayıneviKitabı okudu
Reklam
Atatürk, sevildi ancak bilinmedi. Bu sonucu sağlayanlar içinde, kendisine Atatürkçü diyenlerin yani bilgisizlerin önemli payı vardır. Bir düşünce akımına ve yarattığı eyleme en büyük zararın; karşıtlarından çok, onu bilinçli ya da bilinçsiz olarak özünden koparan kötü izleyicilerden geldiği bilinen bir tarih gerçeğidir.
Sayfa 320 - İnkılap YayıneviKitabı okudu
Yaşam, gerçekten çok ilginç bir süreç. Herhangi bir olay, tümüyle iyi ya da tümüyle kötü olmuyor. İyiyle kötü, yararlıyla yararsız, güzelle çirkin birlikte var oluyor. Yıllarca, sıkıcı ve yararsız bir görev olarak görülen bir iş, bir başka dönem ve koşullarda değerli bir kazanım olarak karşınıza çıkabiliyor.
Ne yaparsa yapsın, halka kızmayan ve kırılmayan bir anlayışa sahiptim. Bugün de öyleyim. Ancak, yaşantım boyunca ilk ve son kez, Kenan Evren'in nutuklarını dinleyip alkışlayanlara öfke duydum. Bu insanları, canavarı alkışlayan, değerlerini yitirmiş toplumsal kalıntı olarak gördüm.
Sayfa 251 - İnkılap YayıneviKitabı okudu
Askeri bir darbe bekliyorduk. Bu darbenin, 20 yıl önce yapılan 27 Mayıs'tan farklı olacağını ve halkın sokaklara dökülüp kutlamalar yapmayacağını da biliyorduk. Devrimci ve demokratlar, Atatürkçüler başta olmak üzere halka baskı uygulanacak, mücadelelerle elde edilen ekonomik ve demokratik kazanımlar ortadan kaldırılacaktı. Bu darbe, yurtsever gençleri ve demokratik güçleri ezecek, ülkeyi tümüyle yabancı sermayeye açacaktı. Doğrudan ABD'ye bağlı bu askeri eylem, yarım kalan 12 Mart girişimini tamamlayacaktı.
Sayfa 241 - İnkılap YayıneviKitabı okudu
Her insanın, yaşadığı çevreye ve aldığı eğitime uygun bir güzellik kavramı vardır. Bana göre, güzelliklerin tümü doğada saklıdır ya da başka bir deyişle doğal olan her şey güzeldir. Kimi insanlar, doğanın güzelliğini yaşarlar ama göremezler. Yağmurun yağması, ulu bir ağaç gölgesi, bir kuşun uçuşu ya da bir çağlayan, bir göl ve bunların içinde yaşamını sürdüren canlılar; herkeste aynı duyguyu yaratmaz. Kimi insanlar bunların güzelliğinin farkında bile değildir. Aynı tadı almazlar ve doğa onlara çok şey ifade etmeyebilir. Oysa, yaşamın gerçek güzelliği doğadadır. Doğanın güzelliğini göremeyenler, kendine, yani insanlığa yabancılaşıyor demektir. Doğal bir varlık olarak kuşkusuz insan da güzeldir. Kadın ise, insan soyunun daha güzel olanıdır.
Sayfa 222 - İnkılap YayıneviKitabı okudu
28 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.