Nuri Karahöyüklü o yıllarda şimdiki Birlik Vakfl’nın barındığı medresede Türk Milliyetçiler Derneği adına Türkive’nin maarifi üzerine bir konferans vermişti. Bu konferansta bir tahtaya Türkiye haritası çizerek üzerinde üniversite kurulması lâzım gelen şehirleri işaretlemişti. Bunlar otuz adeddi. Hâlbuki o gün Türkiye’de İstanbul Üniversitesi, İstanbul Teknik Üniveristesi ve Ankara Üniversitesi’nden ibâret olmak üzere üç üniversite mevcuddu. Karahöyüklü, Türkiye’nin ihtiyacının en az otuz üniversite olması lâzım geldiğini söylüyor, gerekçelerini sayıp döküyordu. Şâyân-ı hayrettir ki; hatırımda kaldığına göre bugün o üniversitelerden bazıları aynı adla kurulmuş bulunmaktadır. Mesela Konya’da Selçuk Üniversitesi, Edirne’de Mimar Sinan Üniversitesi, Trabzon’da Karadeniz Teknik Üniversitesi onlar arasındadır. O diyordu ki:
“-Fukara çocuklarını kendi memleketlerinde az masrafla yüksek tahsil yapmalarını sağlamak gerekir.” Bunu batı üniversitelerinde yetişmiş meşhur fukara çocuklarının ilim sahasında kaydettikleri başarılarla misallendiriyordu.
Denilebilir ki; Tükiye’de maarif meseleleri hakkında en doğru ve isabetli görüşleri olan bir insandı. Bunun için O, çok iyi incelediği Japonya’daki sınâî kalkınmayı tafsilâtıyla anlatarak:
“-Dininden, dilinden, târihinden, örf ve âdetlerinden fedakârlık yapmadan kalkınmayı gerçekleştirmiş olan Japonya bizim için ciddi bir emsaldir. Bu dediğim yapılırsa Avrupa’ya talebe göndermeye ihtiyaç kalmaz.” Zira Avrupa’da okuyanlar kendi milletine yabancılaşmış olarak ülkemize dönmüşler ve bunlardan çoğu kolaylıkla düşman emellerine âlet olmuşlardır.