Beni Irmak Boylarına Götür Anne
Turgay GönençBeni Irmak Boylarına Götür Anne Gönderileri
Beni Irmak Boylarına Götür Anne kitaplarını, Beni Irmak Boylarına Götür Anne sözleri ve alıntılarını, Beni Irmak Boylarına Götür Anne yazarlarını, Beni Irmak Boylarına Götür Anne yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
“İyi donatılmış, iyi seçilmiş bir bisiklet, size yaşadığınız çevreyi gerçek anlamda keşfettiren, yaşatan bir can dostudur.”
“Kentler büyümüyor, labirentleşiyor; asıl korkuncu, içimizde iç dünyamızda oluşuyor labirentler, kentlere koşut olarak.”
“Artık ayrımına vardığım en büyük açmazlarımızın, küçük şeylere gözümüzü kapamakla başladığını anlıyorum.”
“İstemesek de, fotoğraflar bir ölüm belgesine dönüşüyor sonunda. Bizim kullandığımız ya da suretimizi başkalarının kullanacağı bir ölüm belgesine.”
“Çocukluktan koparak büyünülmez kanımca; irileşilebilir ancak. Gerçek anlamda büyümenin içinde, her zaman ‘çocukça’nın gizemli gücü vardır çünkü.”
“Çocuk ölümleri salt o çocuğun değil, doğmamış çocukların da ölümüdür aynı zamanda.”
“Şimdi gün ışımaya başlıyor. Doğan günü, yaşama sevinci içinde, bir elmayı ısırarak karşılayabilirim artık.”
Sevginin değil, sevgisizliğin bedelidir yıkıcı olan.
Yaşlılık ve ölüm kavramları ne denli iç içeyse, çocuk ve intihar kavramları o denli aykırıdır. Çocukta intihar düşüncesi yoktur. Çocuk ve intihar bir araya gelmişse, geniş boyutlu araştırılması, tartışılması, sorumlularının bulunması gereken trajik bir olaydır bu. Nedenlerine inilmedikçe, toplumsal bir suç olarak, aykırı bir olay olarak o toplumu aşağılayacaktır.
Sayfa 58
Çocukluktan koparak büyünülmez kanımca, irileşilebilir ancak. Gerçek anlamda büyümenin içinde, her zaman 'çocukça' nın gizemli gücü vardır çünkü.
Sayfa 50
Sanat bize boyun eğmemeyi öğretmiştir çünkü. Boyun eğmek, yozlaşmış bir düzenle özdeşleşmektir sonuçta.
Sayfa 41
Mutfak pencereme dayanan bir limon dalı. Yediveren bir limon ağacının tomurcuktan çiçeğe, küçük ve olgun limonlarla yüklü dalı, Pirandello'nun gülümseyişini yayıyor yüzüme. Mutfak balkonundan bahçeye baktığımda, kuru kayısı dallarının doyumsuz güzellikte çiçeklendiğini görüyorum. Yaşam yinelenmiyor, yaşam tazeleniyor. Artık yalnızca o küçükleri arayacağım : Büyüğü içinde gizleyen küçükleri.
Sayfa 36
"Muvaffak olamayan bir kitap, bir tablo ya da müzik, zamanla kaybolurken, kötü bir yapı iri cüssesiyle yerinde kalmakta ve etrafına kötü tesirler icra etmektedir. İnsanların böyle yapıların içinde yaşamak ve onu her gün görmek mecburiyetinde olduklarını düşünürsek, mimarların ve yapı sahiplerinin mesuliyetlerini bir miktar anlamış oluruz. "
Sayfa 34
Ehrenburg, işbirlikçi Fransız burjuva kesimini anlatırken :"Hiçbirinde yaşama sevinci gözlenmiyordu. Ama tümü ölümden korkuyordu," diyordu.
Sayfa 33
Güz, ölülerini bırakan kuşlar
Yer kalmadı acıya ülkemizde
Edip Cansever
Sayfa 26
"Güzden değil, olsa olsa çocuklardan, onların yokluğundan bu renksizlik," diyorum kendi kendime.
Sayfa 24
Kent dışlarına, bisikletimle yol aldığımda yaşayabiliyorum ancak mevsimleri.
Sayfa 24
kim nasıl tanıyorsa beni öyleyim işte
Turgut Uyar 'ın şiirleri kayayı delen incir gibi yeşerir şiir dünyamızda, "kim nasıl tanıyorsa beni öyleyim işte" dizesiyle anımsamalarıma yön verdiğim Turgut Uyar.
Sayfa 22
En usta cambazıyım yeryüzünün
Gökyüzü bir elimde, yeryüzü bir elimde.
Sayfa 15
"Neden çekip gitmiyoruz kıyılara?"
Andrey Voznezensky