Onun hayatı bir mücadele.
Gelişmesi ve daha da ileriye gitmesini istediği ülkesine adadığı bir ömür.
İnanılmaz bir vizyon.
O, Türkiye Cumhuriyeti'nin 7. kadın Deri ve Zührevi Hastalıklar uzmanı hekimi. Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi'nde ilk defa cüzzamlılar ile karşılaştığında uzmanlığını bu alanda yapmaya karar veren Türkan Saylan yalnızca onları tedavi etmekle kalmıyor, onların sosyal hayatını da düşünüyor. Hastaneyi bir yaşam alanına çeviriyor. Bir üretim atölyesi ekletiyor.
Hekimliği bir sanat olarak görüyor ve yalnızca hastalığa değil sosyal hayata da odaklanıyor. Böylelikle her şeyin temelinde yatanın eğitim olduğunu görüp eğitime odaklanıyor.
Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği'ni kuruyor ve bu dernek o kadar başarılı oluyor ki... Çoğu kişinin bildiği "Baba Beni Okula Gönder" , "Kardelenler" ve daha pek çok proje bu derneğin eseri.
Atatürk ve Cumhuriyet sevdalısı Türkan Saylan'ın Atatürk zamanında yaşadığını hayal ettim kitabı okurken. Ne muhteşem şeyler yaparlardı!
Burada yazdığım bu kısacık inceleme kitabı anlatmaya, övmeye asla yetmez. Çok beğendiğim ve iyi ki okudum dediğim bir kitap oldu. Türkan Saylan'ın çok yönlülüğünü anlatan, bakış açısını gösteren çok güzel bir eser.