Nereye gidersen git, başını kaldırıp baktığın gök hep aynı... Omuzlarının üstünde taşıdığın kafayı değiştiremediğin, kalbini söküp atamadığın müddetçe kaçtığın acı da seninle beraber dolaşıp duruyor.
"Nereye gidersen git, başını kaldırıp baktığın gök hep aynı... Omuzlarının üstünde taşıdığın kafayı değiştiremediğin, kalbini söküp atamadığın müddetçe kaçtığın acı da seninle beraber dolaşıp duruyor."
Oysa ölüm hep oradaydı. Sinsice bir köşede pusu kurmuş, sıradaki kurbanının son nefesine eşlik etmeyi bekliyordu. Zamanın insafına emanet edip ertelediğimiz tonlarca şey ise derin birer iç sızısı miras bırakıyordu kalanlara...
Artık keşkesiz yaşayacak, mutluluğunun önünde engel olmayacaktı. Hem geçmişe takılı kalmak ne getirmişti ki ona?... Geçmiş acıdan başka bir şey vermemişti.