Hiç bir sensör, güneş ışığının yüzyıllık duvarlara çarpıp kırılmasını, toz olarak soluklaşmasını, eşyalara gerçek rengini vermesini ve anın içinde eskiyen bu görüntünün doyumsuz bir zevk dalgası yaymasını algılayamaz. Bu yüzden hakikatin gösterilen değil, yaşanılan bir şey olduğuna inanmamak elde mi?