Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Berlin'de Sanrı

Demir Özlü

En Eski Berlin'de Sanrı Gönderileri

En Eski Berlin'de Sanrı kitaplarını, en eski Berlin'de Sanrı sözleri ve alıntılarını, en eski Berlin'de Sanrı yazarlarını, en eski Berlin'de Sanrı yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
92 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Gün içerinde biten bir diğer kitap daha Berlin’de Sanrı yazar Demir Özlü tarafından yazılmış kısa öykü, Ada yayınlarından 1987 yılı ilk baskı kitabı...
Berlin'de Sanrı
Berlin'de SanrıDemir Özlü · Can Yayınları · 199618 okunma
Ya o korkunç nazizm dönemini bilmiyor muyum sanki? Hala şiddetin hayaleti dolaşıyor burda”
Sayfa 78 - Ada YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Uzayın içinde bitmeyen bir istektir insan. Kendi tasarın sadece ölümün üzerinde bir tasarı haline dönüşmemişse, gene de sana küçük bir mutluluk payı kalıyor demektir. ' Kararlı ölüm düşüncesiyle şair, bu küçük mutluluk payını da nasıl korumayı bildi' diyorsun kendi kendine. İntiharından önce yazdığı mektuplar bu mutluluğun payını taşıyor işte. Ölümün de verdiği bir mutluluk vardır; kuşkusuz kendi elinde tutuyorsan bu olasılığı.
....ben pırıl pırıl bir gemiydim eskiden beni o zaman görseydiniz siz de gelirdiniz peşimden... ... (özdemir asaf)
ama şimdi şu akşam saatinde son liman kendim, bu döndüğüm, bilmiş, bulmuş, anlamış. hatırımda, bir vakitler gördüğüm. yoluna can serdiğim o kaçış. şimdi, şu akşam saatinde dönüyorum görmüş geçirmiş, atlatmış denizlerin doymayan sahilinde. ö. a.
ben müthiş bir fırtınaya tutuldum. bu fırtına sallanan başımı mezarın derinliklerine doğru eğiyor... heinrich von kleist, schroffenstein ailesi
Reklam
sanki yıpranmış gibi geldin buraya. seni çevreleyen her şeyden ayrı düşürülmüş, uzun sürmüş bir hükümlülüğü tamamlamış gibi. üzerinde donuk ay ışığının gezindiği bir hücreden çıkmıştın sanki. pencereden gördüğün, çatılara vuran o donuk ışık.
kapalı gözlerinin önünde gölgelerini gördüğünü sandığın ağaçların kuru dalları arasından kendini göstermeye çalışan kuzey güneşi, sanki bir elle geriye çekilen zihninin derinliklerinde, yitirmiş olduğun, yitireceğini düşündüğün insanlarla ilgili sonsuzca somut biçimler de alan kaygılar (pencerenin yerine takılmayan mandalları sallanıyor, bu yüzden hep vurup duruyor kepenk, pencerenin pervazlarına), nerede olduğunu bilmemenin verdiği belirsizlik, sonsuz bir altüst oluş (kanalların derinliklerindesin), kargaşa, dağılma ve yok oluş (ne kadar da uzaklardasın, güneşe doğru çekiliyorsun sanki) ...
16 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.