Yıkıntılardan fırlayarak yükselen putrellerin ürkütücü içiçeliğinde, saçılmış eşya kalıntıları, görene aralıksız ağlama, bağırma isteği veriyordu. Mekanları yok olmuş insanların kullanımından çıkmış bu nesnelerin yersizlesmeleriyle edindikleri etkinin gücüne ilk kez o bölgede tanık olmuştu.
Yaşadıkları hayattan bu denli hoşnut görünmeleri, konuşkanlıkları, gülmeye hazır oluşları o güç koşullarda daha da şaşırtıcıydı. Bu da onların geri kalmışlığının en açık kanıtıydı.
Ona hep gösterilen bu ilginin somutlaşması gövdesini kucaklıyordu. Ağzında giderek artan bir tat varmış da, onu iyice duymak istiyormuş gibi yutkunarak gözlerini geçeneğin sonundaki iki kanatlı kapıya yöneltti. Teninde yaşlılığın ak maviligini silen bir pırıltı oluştu. Ailenin oturma yatak konuk odası olan yere girer girmez Frau Elfriede Lemmer artık yadırgamadığı o kökten başkalaşmaya yeniden uğramıştı.