Rüyasında kendini 𝙖̂𝙨̧ı𝙠 gören kimse aklını yitirecek demektir. Rüyada aşk, şuur dünyasının kralıdır. İçine girdiği ruhu isterse atlıkarıncalarla gezdirir, isterse dipsiz uçurumların kasvetine düşürür. Nasıl isterse...
Pencerelerin öyküleri yaşamın tüm sırlarını içine saklar. İddiasız, mütevazı ama derin anlamlar taşıyan ve kurgusuz gelişen hayatlar, sayısız pencerede bir hayal gibi oynar biter.
Bu beş günde istersen şarkıları yavaş yavaş al içimden. Doğurduğum çocukların hiçbirini öyle çıkarmadılar. Hep
zorla, çekiştirerek, hoyratça, ellerini, kollarını, başlarını kopardılar çocuklarımın. Teker teker öldü hepsi. Kimi doğarken, kimi
büyüyünce, ama hepsi benden önce. Çünkü rahmimden çıkarırken hiç özenmediler onlara doktorcuğum. Herhangi bir şey doğuruyormuşum gibi davrandılar. Herhangi bir şey! Sonra hepsini öldürdüler. O nedenle çocuğum, ben ölmeden önce usulca
çıkar içimden şarkıları. Ki çıkarken ölmesinler.
"Evin dilini de anlıyormuşsunuz?"
"Evet?"
"Mesela pencereler ... şu an bir şey diyorlar mı?"
"Onu hatırlamıyorlar bile ... "
"Öyle mi? Neden? Yaşarken hiç dışarı bakmadığı için mi?"
"Hayır, ölürken bile sırtını onlara döndüğü için."