Daha önce iki kitabını okuduğum Şehbenderzâde Filibeli Ahmed Hilmi (1865-1914), günümüzde pek bilinmeyen, değeri son birkaç yıldır artan önemli bir fikir adamı ve yazardır. Bu kitapta Hilmi’nin, daha önce hiçbir yerde yayınlanmayan iki risalesi bulunuyor. “Beşeriyetin Fahr-i Ebedisi Nebimizi Bilelim” isimli ilk risalede Hilmi, hakikatin ne olduğuna dair felsefi bir arayış içerisine girer. Bu arayışta hakikat nedir, nasıl bilinir, nasıl aranır gibi soruları inceler. “Hakikate ancak Peygamberimiz (sav) aracılığı ile ulaşılabileceği” şeklinde nihai görüşe varır. “Cihâd-ı Ekber’e” isimli ikinci risalede ise “iki günü denk olan ziyandadır” Hadis-i Şerifi ışığında Müslümanları uyarır. Müslüman memleketlerin Avrupa’nın teknolojisi, ticareti ve fikirleri tarafından işgal edilmesine karşı Müslümanların atalet perdesini yırtıp atması gerektiğini ifade eder. Hicap ile yüzlerin kızarması gerekirken, Müslümanların hallerinden memnunmuş gibi hala atalet ile yaşamasını kabul etmez. İslam’ın özünde bulunan ilmin Müslümanlar tarafından daha dikkatle araştırılmasını ve çok çalışılmasını önerir.