Beslenme Kültürü ve İnsan
Metin ÖzbekBeslenme Kültürü ve İnsan Sözleri ve Alıntıları
Beslenme Kültürü ve İnsan sözleri ve alıntılarını, Beslenme Kültürü ve İnsan kitap alıntılarını, Beslenme Kültürü ve İnsan en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.Nasıl ki müzik alanında notalarla oynayarak sonsuz nağmeler oluşturma ve besteler yapma olanağı bulunuyorsa, yemek de öyledir; içine katılan besin maddeleri ve miktarlarını değiştirdikçe, çeşitli baharatlar ekledikçe, farklı şekillerde pişirdikçe muhtelif tatlarda ve türde bin bir türlü yemek elde edebiliriz.
Sayfa 37Kitabı okudu
Lezzeti etkileyen faktörler üretimden soframıza kadar aslında bir zincir halinde birbirine bağlıdır.
Sayfa 204Kitabı okudu
Osmanlı İmparatorluğu domates, patates ve kuru fasulye ile ancak XVII. yüzyıldan sonra tanışabildi. Yıldırım Beyazıt, Fatih Sultan Mehmet, Yavuz Sultan Selim ve Kanuni Sultan Süleyman gibi İmparatorluğun cihan padişahları patates oturtma, kabak dolması ya da bol domates salçasıyla hazırlanmış bir kuru fasulye veya nohut yemeğini hayatlarında hiç tatmadan bu dünyadan göçüp gittiler.
Sayfa 202Kitabı okudu
Sapiens atalarımız yedikleri etlerini, doğada özgürce dolaşan, o çağların tertemiz bol oksijenli havasını ciğerlerine çeken, kirlenmemiş sularından içen ve temiz lezzetli otları ile beslenen hayvanlardan sağlıyorlardı. Kimyasalların, tarım ilaçlarının, araba egzozlarından çıkan pis gazların ya da endüstriyel atıkların henüz çevreyi kirletmediği bir doğal dünyaydı onların içinde yaşadığı ortam.
Sayfa 124Kitabı okudu
İnsan organizması ve yaşam biçimi arasındaki uyumsuzluk, başdöndürücü bir hızla seyreden endüstrileşme sürecinde daha belirgin hale geldi.
Sayfa 125Kitabı okudu
Günümüz diyetleri, modern insanın genetik yapısı ile uyumsuzluk göstermektedir. Atalarımızın sofralarında rafine şeker, trans yağlar, katkılı binbir çeşit unlu mamülleri, kekler, pastalar, börekler, çörekler, dönerler, salamlar, sosisler ve ticari amaçla işlemden geçirilmiş tuz hiç olmadı.
Sayfa 124Kitabı okudu
truf mantarı
Fransa'nın ormanlık alanlarında toprak altında kara bir mantar türü (truf) yetişir. Toprak içinde olduğundan dolayı yerini tespit etmek insan için olanaksızdır. Bu değerli ve çok besleyici mantarın yerini belirlemek amacıyla koku alma duyusu çok güçlü olan domuzdan yararlanılır. Fransızlar, lezzeti çok fazla olan bu değerli siyah mantarı genelde kaz ciğerinden hazırlanan kaz ciğeri püresi adlı yiyecek içine koyarak tüketirler. Mantarı elde etmek için de ormanda domuzu arkadan takip ederler. Eğer o günkü topladıkları mantar çok olursa bir kısmını mükafat olarak bu hizmeti veren domuzlarına yedirirler.
Hava, su ve kara mikroplastiklerle kirlendi. 20 yıl içerisinde plastik üretiminin iki katına çıkacağı söyleniyor. Dünyada her saniyede 10 ton plastik üretilmektedir. En çok üretilen bir plastik türü sayılan ve ambalajlarda sıklıkla kullanılan polietilen bunlar arasında birinci sırada gelmektedir. Sadece içtiğimiz sular değil, yediğimiz sebzeler, etler ve balıklar plastik nanopartikülleriyle dolu. Plastiklerle kuşatılmış bir dünyada yaşıyoruz. Soluduğumuz havadan, içtiğimiz, sudan, yediğimiz her tür besinden geçen mikroskopik plastik partiküller toksik ve hatta kanserojen olup bağırsaklarımızdan geçiyor kanımıza karışıyor, ayrıca karaciğerimizde depolanıyor. Her sene yaklaşık 600 bin ton plastik Okyanuslara atılmaktadır. Okyanuslara atılan tüm plastikler toplanıp bir yere yığılsa başlı başına yeni bir kıta oluşturabilir.
daha fazla bilgi için trt belgeselin sıfır atık programını tavsiye ederim
vegan bir ailenin çocuğunu vegan yetiştirmesi etik midir ?
Fransız hükümeti son yıllarda bebeklerine vegan diyeti uygulayan ailelere ceza vermektedir. Vegan tarzı bir beslenme alışkanlığı insan türüne hiç uygun sayılmaz. Vegan diye bir diyet yoktur; bu tarz beslenme sadece kişisel bir tercihtir.
veganlık bir yaşam biçimi ve felsefedir bu yüzden sadece beslenmeyle ilişkilendirilmemeli
Tarıma geçiş ve bitkilerin evcilleştirilmesi
Bir yabani bitkinin evcilleştirilmesi, bilinçli ya da bilinçsiz olarak söz konusu bitkinin genetik yapısının değiştirilmesiyle ilgili evrimsel bir süreçtir. Bu sürecin sonunda tarıma alınmış olan bitki artık doğal ortamda üreme yeteneklerini ve çevreye tohumlarını yayma stratejilerini kaybederler. Kendileriyle beslenen hayvanlara karşı fiziksel ve kimyasal savunma güçleri büyük ölçüde zayıflar. İyiden iyiye insana bağımlı hale gelirler. İnsan olmadan, üremelerini devam ettirmeleri mümkün değildir.