Aydın olmak demek, modaya uygun elbise, şapka giymek ve kolalı gömlek giyinmek demek değildir. Aydın kesim, halkın beyni konumundadır. Halkımız sizi iyi bir eğitim aldıktan sonra yüksek bir gelir elde edesiniz, geceleri eğlenesiniz diye sizi o konuma getirmemiştir. Böyle olanlar gerçek aydın olamazlar. Onlar yozlaşmışlardır. Eğitim almış olanların tümü millî düşünceyi geliştirmeye, millî ruhu uyandırmaya, millî iradeyi güçlendirmeye mecburdurlar.
Beyaz Zambaklar Ülkesi kitapla ilgili düşüncelerimi kısa sürede paylaşacağım. Önce kitabın etkisinden çıkmam lazım. Uzun zamandır okuduğum ve yeniden okumak istediğim bir kitaptı çok etkilendim.
Ne ekerseniz, onu biçersiniz! Ne pişirirseniz, onu yersiniz! Eğer gençliğin ruhunu işlenmeyen bir tarla gibi kendi hâline bırakırsanız, orada ısırganlar ve dikenler yetişir. Anne ve babaların, çocuklarının beynini ve kalbini böyle işlemeden bırakmaları akla ve vicdana uygun değildir. Hatta diyebilirim ki, böyle bir ihmal ahlaksızlıktır, cinayettir.
Herkes yaşam koşullarının ağırlığından, karşılaştığı zorluklardan ve hayatın düzensizliğinden bahsedip dert yanıyor fakat hayatı düzene sokmak ve daha yaşanılır kılmak adına kimsenin bir şeyler yaptığı yok.