İlk 100-150 sayfa, romanın içine bir türlü giremedim, sebebi de sanıyorum, karakterlerin hiç hoşlanmadığım mafya karakterleri olması, konunun biraz dağılması ( belki de benim dağınık olmam ) Bütün bunlara rağmen, Ahmet Ümit o kadar ustaca anlatıyor ki, biraz daha ilerlediğimde kendimi kahramanların arasında buluyorum, ve romana bağlanıyorum :) Hatta, arada o kadar güzel cümleler var, ama akışı bozup, çok fazla alıntı bile yapmıyorum :) Sadece bir cinayetin çözümü için , 450 sayfayı, sevdirerek, okuyucuya okutmak büyük başarı bence.
Aslında klasik bir Başkomiser Nevzat hikayesi. Bir cinayet ve zanlıları araştırma, soruşturma. Bunun yanında, biraz yakın tarihe de dokunmuş, bir toplumun bir takım sebeplerle ( haklı veya haksız ) nasıl canavarlaşabildiğine, tanınmaz hale gelebildiğine ufaktan değinmiş. Biraz da onların acılarına değinmiş. Bu tip dokunmalar, tek taraflı gösterim olduğu için, genel bilgi sahibi olamıyoruz tabi ama nolursa olsun, din, dil, ırk ayrımları insanları insanlıktan çıkarıyor, bunu net olarak görüyoruz. Keşke insana sadece insan olarak bakabilsek.
Keyifli okumalar diliyorum...