Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Biletimiz İstanbul'a Kesildi

Mıgırdiç Margosyan

Sayfa Sayısına Göre Biletimiz İstanbul'a Kesildi Sözleri ve Alıntıları

Sayfa Sayısına Göre Biletimiz İstanbul'a Kesildi sözleri ve alıntılarını, sayfa sayısına göre Biletimiz İstanbul'a Kesildi kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Biz de anlamıyoruz
Kilisemizin top sakallı papazı Der Arsen'in pazar ayinlerindeki dualarından, İncil'in dilinden "elhamdülillah" bir sey anlamıyorduk!
Sayfa 11 - Der: efendiKitabı okudu
İki dağın arasında kalmişam Bülbül kimi daldan dala konmişam Ne gün gördım ne de murad almişam Yazığ bahan, cahal ömrım çürıttım.
Sayfa 13
Reklam
Çok ayıp ama!!
Müslüman çocukların fırlatıp kaçtıkları karpuz ve kavun kabuklarından, ezik domateslerden korunmak hiç mi hüner istemez? Peki, bu çocukların, bu bacaksızların Ermeni, Süryani, Keldani, Pırot din adamlarını kavun karpuz kabuklarıyla bombardımana tutarken bir de ağızlarını yaya yaya bağırdıkları "keşiş, keşiş, götüne bir şiş! " nakaratlarına ne demeli!
Her pazar aynı sinema
"Tanrı Baba, kusura bakma ama, her pazar senin evinde aynı filmi seyretmektense arada bir de olsa babalarımızdan beyaz, gümüş yirmibeşliği havada kapıp Şehir Sineması'na gitmeyi düşlüyoruz! Hele hele, Tarzan'ın ağaçlardan ağaçlara sarmaşıklarla atlarken bir taraftan da "Aaaaiiia .. aa!" diyerek bağırmalarına, aslanlarla boğuşmalarına, oğlu Boy'un, karısı Jane'in maceralarına bayılıyoruz! Bir de Çita adlı maymunun bir kenarda oturup elindeki muzu soyarak afiyetle yiyişini izlerken onu kıskanıyor, hasetimizden çatlıyoruz! Çita muzu yerken bizler muzun tadını bilmesek de yalanıp yutkunuyoruz! Kavun ve karpuzdan başka doğru dürüst bir meyve de bilmediğimizden sırf muz yiyebilmek için Çita olmaya bile allahvekil razıyız!
Evet, Tanrım, onlar senin adına tepemize çullanıyorlardı, bizler de yine senin adına bu çileye katlanıyorduk.
Sayfa 21
Tanrım, onlar senin adına tepemize çullanıyorlardı, biz de yine senin adına bu çileye katlanıyorduk ~
Reklam
Aynı coğrafyadayiz çünkü
Çünkü bizim evde dünya kuruldu kurulalı Tanrı'nın kurallarından sonra bir de onunkiler kadar kesin olan babamın kuralları geçerliydi. Söylenen yapılmalıydı! "Neden" ve "niçin"ler, ancak terbiyesiz çocukların soracağı şeylerdi!
Ali isminin kendisine sonradan, siverek’te Zaza bir köy ağası tarafından verildiğini, Birinci Harb-i Umumi’nin sürgün artığı olduğu için, dört yaşlarında sünnet edilip Müslümanlaştırıldıktan sonra isminin değiştirildiğini, aslında bir fılla ,yani Ermeni çocuğu olduğunu, çocuk yaşta çobanlık yaptığı için okuyup yazma öğrenemedini, bu nedenle de kendi anadilini hiç olmaza oğluna öğreterek böylece tarihle bir tür hesaplaşmaya soyunduğunu tüm Diyarbakır’da bilmeyen, duymayan , kala kala galiba bir tek sağır sultan kalmıştı…
"Kız senin adın Anna Pencereme baksana Gel kız bir öpücük ver Damat olam babana."
"Dicle içınde kaya Egıldım baktım aya Cahal ömrım çürıdi Günleri saya saya."
Sayfa 40 - Aras yay.Kitabı okudu
Reklam
"Diyarbakır diyarımdır, ilımdır Beni köle yapan dilımdır Alem bili, o yar benım yarımdır Ölsem gene vazgeçmenem senden yar."
Sayfa 44 - Aras Yay.Kitabı okudu
"Dicle'nin etrafı bostan Bir ziyan gelmez dosttan Aklım başımdan gidi Yari düşındığım an."
Sayfa 45 - Aras Yay.Kitabı okudu
"Söliyem, söliyem ama boşına. Çığhardığın çoraplari yatmadan evel yastığın altına koy ki, sebehleyin kolay bulasan diyiyem ama, ben bahan söliyem, ben bahan dinliyem. Gene hanki cehneme keyboldi getti çorabının teki?!"
Sayfa 47 - Aras Yay.Kitabı okudu
“Lawê min çû eskerîyê, hat kerê berê.”
Sayfa 58
Yapmak zor zenaat, döküp kırmak, yıkmak ise çok kolaymış!
Sayfa 64
31 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.