Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Bilgi Teorisi

Maurice Cornforth

Bilgi Teorisi Hakkında

Bilgi Teorisi konusu, istatistikler, fiyatları ve daha fazlası burada.
10/10
1 Kişi
Okunma
1
Beğeni
274
Görüntülenme

Hakkında

Bilgi kuramı, herhangi bir konuda felsefi bir sonuç çıkarmadan önce neyi bilmemiz ve hangi temeller üzerinde bilmemizden emin olmamız gerektiği gerekçesiyle burjuva felsefesinde ilk yeri tutmuştur. Ancak, burjuva felsefecileri konuya genellikle mümkün olan en soyut yolla yaklaşmışlardır. Bireysel insan kafasının varlığından başkasına kulak asmayarak, bilginin orada nasıl doğup büyüyeceğini sormuşlardır. (Arka Kapak'tan)
Tahmini Okuma Süresi: 5 sa. 38 dk.Sayfa Sayısı: 199Basım Tarihi: 1975Yayınevi: Maya Yayınları
Ülke: TürkiyeDil: TürkçeFormat: Karton kapak
Reklam

Yazar Hakkında

Maurice Cornforth
Maurice CornforthYazar · 9 kitap
Londra’da doğdu. 16 yaşında Londra Üniversitesi’ne girdi ve felsefe bölümünü bitirdi. Daha sonra mantık okuduğu Cambridge Üniversitesi’ne bağlı Trinity College’da hocası Ludwig Wittgenstein’in etkisinde kaldı. Bu dönemde Pavlov, Marx ve Denin’in yapıtlarını inceleyen Cornforth, 1931’de İngiliz Komünist Partisi’ne girdi. 1945’de Londra’ya dönerek yaşamını yayımcılıkla sürdürdü. Cornforth, Theory of Knowledge (Bilgi Teorisi) adlı yapıtında, insan bilincinin doğuşunu ve gelişimini inceledi. Pavlov’un “koşullu tepke” kuramını benimseyerek, beyni dış evrenle olan en karmaşık ilişkilerin organı diye gördü.Ona göre, zihinle gövde birbirinden ayrılamaz. Düşünme, isteme gibi zihinsel etkinlikler, koşullu tepkelerin oluşumu temelinde, canlıları dış evrene uydurur. Dış evrenle karmaşık ve değişken ilişkilerin kurulması bilinci doğurur; bu nedenle özdeksel dünyanın yansımasından başka hiçbir şey bilinçte bulunamaz. İnsanın doğayla girdiği, değiştirme dönüştürme ilişkisi, nesnelerin içbağıntılarını ve ussallıklarını irdelemesine yol açar. Cornforth’a göre, insanların nesneler ve birbirleriyle girdikleri ilişkiden kaynaklanan, ancak hiçbir algılanan nesnenin karşılığı olmayan görüşler “soyut düşünce”yi doğurur.