Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Bilim Felsefesi

Doğan Özlem

Bilim Felsefesi Sözleri ve Alıntıları

Bilim Felsefesi sözleri ve alıntılarını, Bilim Felsefesi kitap alıntılarını, Bilim Felsefesi en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Dilin mantığını doğru kavramak, önce mantık-evren ayrılığını kavramayı gerektirir. “Felsefe”nin yeniden konumlanması  da buna dayanır. Bir “bilgi kaynağı”, bir “öğreti” olamayacağına göre, “felsefe” nasıl bir “etkinlik” olacaktır? Bilgi elde etmek bilimlere (doğa bilimlerine) ait bir iştir; felsefe bilgi elde  etmeyi, evren üzerinde konuşmayı bilimlere bırakmalıdır. Evren bilimlerin konusudur, felsefenin değil. Felsefe ancak dilsel  yapıları, dili mantık bakımından aydınlatma işini yüklenebilir.  Öyle ki, felsefe mantıktır.
Kant’ın belirttiği gibi, bizim bilgi etkinliğimiz daha çok, kurgucu bir etkinliktir. Günlük yaşamımızda bile, karşılaştığımız nesneler üzerine sonradan düşündüğümüzde, bu edime daima kurgucu bir öğe katılır.
Reklam
Rasyonalistlerin dediği gibi, aklımızla evren arasında bire-bir bir denklik (tekabül) varsaymak doğru mudur?
Sayfa 43 - Notos KitapKitabı okudu
Hipotez, olguları açıklama vaadi taşımakla birlikte, olgularla çoğu kez doğrudan doğruya karşılaştırılamayan genelleme tipidir ve bu haliyle daha çok, kuramsal genellemeler kapsamında yer alır.
Sayfa 63 - Notos KitapKitabı okudu
Tarih durmadan değişen, "akıp giden" olaylar alanıdır ve buna bağlı olarak, tarihsel bir varlık olan insan da durmadan değişir.
Sayfa 153Kitabı okudu
Bilim, ancak mantıktan yararlanarak iş görebilir ve bu yüzden bizzat mantığı inceleyemez.
Reklam
Toplumsal bir olgu olarak bilim, sonuçlarından teknik aracılığıyla yararlandığımız, gündelik yaşamımızdan toplumsal örgütlenme biçimlerine kadar bulgularına başvurduğumuz bir etkinliktir. Bilime, her şeyden önce böyle bir "yararcı bilme" açısından önem ve değer veririz. Ama bilim, sadece "yararcı bilme" amacıyla yürütülen bir etkinlik de değildir; bilimde aynı zamanda bir "salt bilme" isteği de söz konusudur. Gerçek bir bilim insanı, bulgularının tekniğe dönüşüp toplumsal yarara yol açmasından mutluluk duyabilir; ama gerçek bir bilim adamını yönlendiren temel dürtü "salt bilme" isteğidir. "Salt bilme" bireysel ya da toplumsal yararı ikinci planda tutan ve ön plana olgular hakkında sağlam bilgiler elde etmeyi ve giderek olgular topluluğunu, hatta evreni çıkar gözetmeyen bir gözle görebilme tutumudur; kısacası, daha Aristoteles'in Metafizik'in başında belirttiği gibi, bilmek için bilmektir.
Sayfa 13 - Notos KitapKitabı okudu
"Mantıksal" olan evrenin kendisi mi, yoksa bizim, evren hakkındaki bilgimiz mi?
Din de bilim gibi evreni açıklama amacı güder. Dinin de mantıksal bakımdan tutarlı bir yapısı vardır. Ama din, evreni, olguya değil de olgunun ardında görülemeyen bir güce dayanarak, bu gücün varlığına bir iç-sezgiyle inanılması gerektiğini vurgulayarak açıklar. Bu nedenle, bilimin özelliği olgusal-mantıksal olmaksa, dinin özelliği mistik-mantıksal olmasıdır. Bilim açısından doğaüstü bir şeyin varlığını ya da yokluğunu saptama olanağı yoktur. Dindeyse bu doğaüstü şeyin (Tanrı, kutsal güç vb.) iç-sezgi, vahiy gibi yollarla varlığının saptanabileceği iddia edilir.
Anlamak bilmek demektir; fakat bilmekten daha fazla bir şeydir.
Sayfa 113Kitabı okudu
20 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.