Bilim ve Teknik - Sayı 635 (Ekim 2020)

Bilim ve Teknik Dergisi

Bilim ve Teknik - Sayı 635 (Ekim 2020) Sözleri ve Alıntıları

Bilim ve Teknik - Sayı 635 (Ekim 2020) sözleri ve alıntılarını, Bilim ve Teknik - Sayı 635 (Ekim 2020) kitap alıntılarını, Bilim ve Teknik - Sayı 635 (Ekim 2020) en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Nature Astronomy dergisinde 14 Eylül 2020 tarihinde yayınlanan bir araştırmada, Venüs'ün bulutlarında fosfin gazının bulunduğu rapor edildi. Dünya'da fosfin molekülü sadece endüstriyel olarak veya oksijensiz ortamda yaşayan mikroplar tarafından üretiliyor. Bu nedenle, Venüs'ün atmosferindeki fosfinin yaşam izi olabileceği veya bilinmeyen bir kimyasal süreçle üretilmiş olabilirceği öne sürülüyor. Araştırma ekibinden Bethany Ehlmann: "Güneş Sistemi'ndeki yaşam arayışların da ilk üç aday Mars, Enceladus ve Europa olarak sıralanıyordu. Şimdi bu listeye belki Venüs'ü de eklemek gerekir." diyor. Aynı ekipten Sara Seager ise, Venüs'te yaşam olduğunu iddia etmediklerini ancak Venüs'ün bulutlarında neden ve nasıl var olduğunu bilmedikleri fosfin gazını keşfetmelerinin son derece õnemli olduğunu belirtiyor.
Sayfa 14
Acıya Tepki Verebilen Elektronik Deri Deri, bir acı hissi olduğunda beyne birbiri ardına uyarı sinyalleri gönderme özelliğine sahip vücudun en büyük duyu organı. Pek çok şeyi
Reklam
Puma
Pumaların 5 metreden yükseğe, 10 metreden de uzağa sıçrayabildikleri biliniyor.
Sayfa 82
Acı veya Baharatlı Yiyecekler Neden Burnumuzu Akıtır? Patlıcangiller familyasından Capsicum cinsi bitkilerin meyvelerinde, yani çoğunlukla acı biberlerde bulunan “kapsaisin” ile hardal, vasabi ve bazı turp türlerinde bulunan “allil izotiyosiyanat” maddelerini yediğimizde yüz kızarması, göz yaşarması ve burun akıntısı yaşarız. Bu
Yapay Zekâ Pilotlara Karşı Savaş uçaklarının hava muharebesinde pilotların becerisi son derece önemli. Özellikle ülkemizde yetişen pilotların üstün yetenekleri bizler için her zaman övünç kaynağı olmuştur. Ancak son zamanlarda işler değişmeye başladı. Günümüzde jetleri uçurmak için pilot gerekli olsa da bir süre sonra yapay zekânın uçurduğu savaş uçaklarını görebiliriz. Bunun için dünya genelinde çeşitli çalışmalar yü- rütülüyor. Amerikan İleri Düzey Savunma Araştırmaları Projeleri Ajansı (DARPA) simülatör üzerinde hava muha￾rebe yarışmaları düzenliyor. “AlphaDogFights” adı verilen yarışmalarda amaç hava muharebesinde en başarılı ola￾cak algoritmaları keşfetmek. İnsansız jetlerin geliştirilmesine paralel olarak bu jetleri uçurabilecek yapay zekâ yazılımlarının da geliştirilmesi gerekiyor. Mevcut yazılımların hava muharebesinde pi￾lotlarla mücadele etmesi bugün için mümkün değilse de 10-15 yıl içerisinde durum tersine dönebilir. Bu alan￾da uzmanlaşmış bir yapay zekâ yazılımı yüksek manev￾ra kabiliyetine sahip insansız jetlere çok önemli bir üs￾tünlük sağlayacaktır. Yapay zekâ uygulamalarının önü- müzdeki yıllarda askeri havacılık sektöründe 50 milyar doların üzerinde bir değer üreteceği tahmin ediliyor.
Bir süredir araştırmacılar çevresinden aldığı ısıyı uzaya gönderen boyalar, plastikler ve hatta ahşap malzemeler üretiyorlar. Enerji tüketmeden sıcaklığını düşük tutmayı başaran bu malzemelerin yakın gelecekte elektrikli soğutma sistemlerinin yerini alacağı tahmin ediliyor.
Reklam
Tamamen Geri Dönüştürülebilir Plastik Keşfedildi Kimyasal yapı taşlarına kolayca ayrıştırılabilen ve yüksek kaliteli ürünlere
Fosfin (PH3) saf hâliyle, bir fosfor ve üç hidrojen atomundan oluşan renksiz, kokusuz bir gazdır. Oda sıcaklığında yanıcıdır ve son derece zehirlidir. Bu nedenle, kimyasal silah olarak da kullanılır. 1990’larda fosfin üzerine yapılan araştırmalar, bu molekülü üreten mikropların olduğunu da ortaya çıkarmıştı. Bu yüzden, son yıllarda ötegezegen keşiflerinin de artmasıyla beraber, fosfin kayaç gezegenlerde bir biyoimza veya yaşamın potansiyel göstergelerinden biri olarak araştırılmaya başlandı.
Petrol, toplu iğne başı büyüklüğündeki organizmaların ölerek durgun deniz ve göl gibi ortamalarin tabanında birikmesiyle meydana gelir. Bu tek hücreli canlılar bitki değildir, ancak bitkiler gibi güneş ışığını enerjiye çevirirler. Bu ölü organizmalar, akarsuların taşıdığı kum, kil ve mineral tanecikleri ile birlikte, milyonlarca yıl boyunca dibe çökerek yığılırlar. Bu işlem , yığılan malzeme ile basıncın ve sıcaklığın artmasına, en sonuna da gömülen organik malzemenin kimyasal bozunma ve moleküler değişime uğramasına neden olur. Katajenez adı verilen bu süreçte organik kökenli sıvılar ve gazlar, yani ham petrol ve doğalgaz oluşur. Yani, ölü dinozorların petrole dönüşmesi bir masaldan ibaret!
Petrol, toplu iğne başı büyüklüğündeki organizmaların ölerek durgun deniz ve göl gibi ortamların tabanında birikmesiyle meydana gelir.Bu tek hücreli canlılar bitki değildir.
72 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.