Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Deizm

Bilim ve Ütopya - Sayı 282 

Bilim ve Ütopya Dergisi

Bilim ve Ütopya - Sayı 282  Sözleri ve Alıntıları

Bilim ve Ütopya - Sayı 282  sözleri ve alıntılarını, Bilim ve Ütopya - Sayı 282  kitap alıntılarını, Bilim ve Ütopya - Sayı 282  en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Ortaçağ İslâm Âlemi’ndeki düşünsel gelişmeleri doğru bir şekilde araştırabilmek ve yorumlayabilmek için Çatışma Kuramı’ndan istifade edilebilir.
Dinsiz İman ya da Kitapsız Tanrı
"Din olgusu, bazen doğrudan Tanrı kavramı geçmese de her zaman insanüstücü, doğaüstü bir varlık görüşüne sahiptir. Doğayı aşan ya da doğanın kutsal bir parçası gibi görülsün, en ilkelinden en sistemli olanına kadar bütün dinler "insanüstü güç" inancına dayanır. Buna göre, Budizm, Hinduizm ve benzeri bazı dinler dışında, Dinler Tarihinde tanrısız dinler çok değildir. O halde tanrısız bir din, din-siz bir tanrıdan daha olası görünmemektedir. Başka türlü söylersek, din-siz Tanrı vardır ama Tanrısız din yoktur veya Tanrı, din-siz de var olabilir ama din, Tanrısız bu kadar kolay var olamaz"
Sayfa 14
Reklam
Dinsiz İman ya da Kitapsız Tanrı
"Deizmin ikinci anavatanı olarak bilinen Fransa'da Ateist olarak bilinen Fransız filozof D'Holbach, dinin kökeni ve anlamı üzerinde durarak eleştirel bir bakış geliştirir. Ona göre "insanın mutsuzluğu, kendi doğasına uymama ve başka doğalar arama nedeniyle açıklanabilir." Kendi doğası ile yetinmemek eğilimi, insanı metafizik bir noktaya ve din fikrine hep taşımıştır. İnsan hep kendi doğasını aşma arzusunda olmuştur, bunun en büyük nedeni ise, gerçeğin yalın doğasına karşın, hayali olanın ve bilinmeyenin aldatıcılığıdır."
Sayfa 16
"Dincilik, hem dini hem de Tanrı'yı anlamsızlaştırmaktadır."
Sayfa 19
Dinsiz İman ya da Kitapsız Tanrı
"Dinler kendilerini anlatabilmek için aşkın bir gücün asgari niteliklerine sahip bir tanrı anlayışına ve kavramına sahip olmak zorundadır. Ama aynı şeyi tersinden söylemek olası mıdır? Başka bir deyişle; Tanrı, tıpkı dinler gibi, kendisini anlatabilmek için, din sahibi olmaya veya mutlaka herhangi bir din kurmaya gereksinim duyar
Sayfa 15
Reklam
6
Almanya'da Deist düşüncenin kuramsal sentezi, Hegel'in Din Felsefesi Üzerine Dersler'inde gerçekleşmiştir -ki aslında bu 17. yy'ın ortalarından beri birikip gelen tüm Deist hareketlerin kuramsal bir sentezi olarak görülebilir. - Doğan Göçmen
İnsan hep kendi doğasını aşma arzusunda olmuştur,bunun en büyük nedeni ise,gerçeğin yalın doğasına karşın,hayali olanın ve bilinmeyenin aldatıcılığıdır.
İnsanın mutsuzluğu,kendi doğasına uymama ve başka doğalar arama nedeniyle açıklanabilir. Kendi doğası ile yetinmemek eğilimi,insanı metafizik bir noktaya ve din fikrine hep taşımıştır.
Ödülün cennet, cezanın cehennem olduğu bilindiğine göre dini metinlerdeki ödül ve cezaların muhatabı kimdir? İster Tanrı 'dan dini kaynaklı olsun ister beşerden bilimsel olsun.Ödül ve cezalar , insanların davranışlarını yönlendirmektedir.
Sayfa 80
Reklam
Kulak kurdu ya da bilimsel adlarıyla "istemsiz müzikal imgeler" , kafamızın içinde durmadan tekrarlayan ve genellikle değiştirmediğimiz melodilerdir.
Sayfa 6
MEB, evliliğin mutluluk ve kalıcılık getirmesi için İslam 'ın öngördüğü bazı önlemleri şöyle sıralamıştır:Evlenecek olanların baş başa kalmayacakları bir ortamda birbirlerini görmeleri ve erkeğin evleneceği kadına denk(küfüvvet) olması.
Sayfa 73
5 ( Şahin Filiz )
Çünkü İslam filozofları Tanrı ve O'nun varlığı sorununu, "Kul-Din-Tanrı" bağlamında değil, İnsan-Doğa-Tanrı bağlamında anlamaya çalışmaktadır.
"İnsanın mutsuzluğu,kendi doğasına uymama ve başka doğalar arama nedeniyle açıklanabilir. Kendi doğası ile yetinmemek eğilimi , insanı metafizik bir noktaya ve din fikrine hep taşımıştır.İnsan hep kendi doğasını aşma arzusunda olmuştur,bunun en büyük nedeni ise gerçeğin yalın doğasına karşın, hayali olanın ve bilinemeyenin aldatıcılığıdır."
Sayfa 16