Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Evrimde Dönüm Noktası

Bilim ve Ütopya - Sayı 286 (Nisan 2018)

Bilim ve Ütopya Dergisi

Bilim ve Ütopya - Sayı 286 (Nisan 2018) Gönderileri

Bilim ve Ütopya - Sayı 286 (Nisan 2018) kitaplarını, Bilim ve Ütopya - Sayı 286 (Nisan 2018) sözleri ve alıntılarını, Bilim ve Ütopya - Sayı 286 (Nisan 2018) yazarlarını, Bilim ve Ütopya - Sayı 286 (Nisan 2018) yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Fenix Filo’su İngiliz radar sistemlerine yakalanmamak için irtifalarını deniz seviyesinden 30 metreye düşürecek kadar yeteneklidir. Arjantin Skyhavvk’ları o kadar denize yakın uçmuştur ki, tamamen tuzla kaplandığından üslerine geri döndüklerinde gövdeleri üzerine iniş yapmak zorunda kalmışlardır.
Sayfa 78 - Özgür UyanıkKitabı okudu
Fakat Arjantin piyadelerinin direnişini kıramadılar. 12 Haziran’da Arjantinliler İngilizleri şaşkına düşüren bir başarıya imza attılar. Bir denizden karaya Fransız füzesi olan MM38 EXOCETi karadan denize kullanılmak üzere dönüştürüp İngiliz destroyeri HMS Glamorgan’ı vurdular.
Sayfa 78 - Özgür UyanıkKitabı okudu
Reklam
1970’lerin ilk yarısında sağ-sol silahlı örgütlenmeler, gerilla hareketleri ve ordu birlikleri arasında çatışmalarda binlerce kişi hayatını yitirdi. Aynı tarihlerde ABD, Latin Amerika’da bir dizi askeri darbenin düğmesine bastı. 1976’ya gelindiğinde Güney Amerika’nın her yerinde ABD destekli cuntalar yönetime el koymuştu.
Sayfa 76 - Özgür UyanıkKitabı okudu
Büyük güçlerle savaşan bir devlet, halkıyla barış içinde olmalı ve güçlü bir devletçi ekonomiye dayanmalıdır.
Sayfa 73 - Özgür UyanıkKitabı okudu
Kuşkusuz Malvinas Savaşının en önemli yanı, bir üçüncü dünya ülkesi Arjantin’in emperyalizmin başat ülkesi olan İngiltere’ye fiili olarak savaş ilan etmiş olmasıdır. Bu olay, 20. yy’ın en önemli meydan okumaları arasında sayılmaktadır.
Sayfa 73 - Özgür UyanıkKitabı okudu
Arjantinlilerin Malvinas, İngiliz sömürgeciliğinin ise Falkland adını koyduğu ada, adacık ve kayalıklar 11400 krn yüzölçümüne sahiptir. Uzunluğu 260. genişliği 215 km’yi bulmaktadır. 1502’de America Vespucio tarafından keşfedildi sanılan Malvinas adaları, Piri Reis’in dünya haritasında da görünmektedir.
Sayfa 72 - Özgür UyanıkKitabı okudu
Reklam
36. yıldönümünde Malvinas (Falkland) Savaşı
Arjantin ile İngiltere arasında patlak veren bu kısa savaş; politik, coğrafi, diplomatik, tarihsel ve askeri açıdan büyük derslerle doludur. “Malvinas Savaşı dersi”ni çalışmamış bir diplomat “EgeSorunu”nu, bir asker “Kıbrıs Barış Harekâtf’nı, bir politikacı “sömürgeciliğin süreğenliğini”, bir stratejist “açık denizlerde adaların önemini" anlayamaz. Bu savaş sadece iktidar sorumluluğu olanların değil, sol ve muhalif kesimlerin de almaları gereken tavra ilişkin çok önemli ipuçları vermektedir. Arjantin’in hak iddiasının tarihsel arka planı sebebiyle uzun bir diplomatik geçmişi vardır. Coğrafya ve uluslararası hukuk, Arjantin’in haklılığını desteklemektedir. Ayrıca 1950 sonrasında Birleşmiş Milletlerin almış olduğu sömürgelerin terk edilmesine dönük kararlar Malvinas’ı da kapsamaktadır.
Sayfa 72 - Özgür UyanıkKitabı okudu
Cuvier’e göre, bütün canlılar her devirde yaşamıştır. Yani, türler sabittir (Türlerin değişmezliği ilkesi). Sadece tufanlar ve denizlerin kuruması gibi “köklü değişiklikler” nedeniyle bazen belirli bölgelerdeki hayvan toplulukları yok olmuş, bunların yerini başka yerlerden gelenler almış ve farklı türler, farklı zamanlarda yaratılmıştır. Tıpkı kutsal kitapta anlatıldığı gibi, geçmişte yeryüzündeki yaşam birkaç kez yok edilmiş ve daha sonra yeniden yaratılmıştır. Böylece Cuvier, yeryüzündeki tüm yapıların oluşumunu zaman zaman etkin olan doğal afetlerle açıklamaya çalışmış ve Katastrofizm teorisini salt teolojik esaslara dayandırmıştır. Örneğin, kayalardaki her katmanlaşma da Nuh Tufanı gibi bir cezalandırma veya teolojik nedenlerle ifade edilmiştir.
Sayfa 93 - Prof. Dr. Nurdan İNAN (Mersin Üniversitesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü)Kitabı okudu
Piskopos Ussher ve ekibi, Dünya'nın yaradılışını MÖ 4004 yılının 23 Ekim günü sabaha karşı olarak hesaplamış, yeryüzündeki yüksek dağlar ve kanyonlar gibi düzensizlikleri açıklamak için, tüm gözlemlerini İncil’de anlatılan tufan ve afet olaylarıyla uyumlu hale getiren bir afetçilik (katastrofizm) görüşü geliştirmişlerdir.
Sayfa 93 - Prof. Dr. Nurdan İNAN (Mersin Üniversitesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü)Kitabı okudu
Jeolojik süreçleri tufan söylence ve mitleriyle, kutsal kitaplara dayandırarak açıklamaya çalışan “Katastrofizm” görüşünün ilk temsilcileri 17. yüzyılda Piskopos James Ussher (1581-1656) önderliğinde hareket eden bir grup aristokrat ve rahip olmuştur.
Sayfa 92 - Prof. Dr. Nurdan İNAN (Mersin Üniversitesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü)Kitabı okudu
19 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.