"Freud'un kişiliği Yahudi topluluğunun geleneklerinin kuvvetli etkisiyle şekillenmişti.
Freud erkeğin hakimiyetine, kadının tabiyetine inanan, geniş aileye bağlı kalan ve katı püriten
ahlaki kurallara sahip ataerkil ideolojiyi korumuştu. Ayrıca üstatlarına da her zaman derin bir saygı duymuştu, çocuklarına bazı üstatlarının isimlerini vermesi bunu gösterir. Bir başka tipik özelliğiyse hazır cevap ve alaycı nüktedanlığı, Yahudilerle ilgili anekdotları sevmesiydi."
-Henri Ellenberger, Bilinçdışının Keşfi, Albaraka yayınları, syf: 405
"Freud'u yeni nevroz kuramına yönelten ikinci kişisel deneyim, Charcot'ya yaptığı ziyaretti; Charcot'nun travmatik felçlerle ilgili kanıt niteliğindeki gösterimlerini izlemiş, travmatik felçlerin hipnoz altında nasıl yeniden başlatıldığına tanık olmuştu. Bugün yaygın görüş, histerik hastalarla yapılan bu deneylerin hiçbir bilimsel değeri olmadığı yönündedir, çünkü bu tür telkine yatkın ve mitomanik deneklerle herkes her şeyi kanıtlayabilir. Yine de Anna O.'nun hikâyesiyie birlikte değerlendirildiğinde Freud'un psikanalizi yaratmasında teşvik edici bir rol oynamıştır."
-Henri Ellenberger, Bilinçdışının Keşfi, Albaraka yayınları, syf: 467
"Antropologlar arasında Claude Levi-Strauss çok eski bazı ilkel tıp kavramlarının modern dinamik psikiyatrinin bazı yeni kavramlarına temel benzerliğini vurgulamışlardır."
-Henri Ellenberger, Bilinçdışının Keşfi, Albaraka yayınları, syf: 22