Mutluluğa giden tek yolun tam bir başarıdan geçtiğine inanan bir kimse, kendisine, başarısızlıktan korkan bir insanın yapabileceği kadar büyük bir baskı uyguluyor demektir.
Anksiyete hastası, saldırı ihtimaline yoğunlaşmaktadır; paranoid hasta ise kendine yönelmiş, kötü niyetli veya haksız fakat gerçek dışı saldırıya karşı dikkat kesilmiştir; depresif hasta ise kendi yetersizliğine atfettiği gerçek dışı bir kayba odaklanmıştır.
Fobinin önemli unsurları şunlardır: Kişinin fobik durumdan ‘acilen kurtulma arzusu’ ve kişi bu duruma yaklaştıkça ‘artan anksiyete yığılması’ ve ‘kaçma arzusu’dur.
Sabit fobiler, hastanın tamamen kurtulamadığı çocukluk korkularından kaynaklanmaktadır. Bunlar su, rüzgar, fırtına, doktor, kan gibi hatırlanabilen en eski korkulardır.
“Bu şey benim için iyidir” kararı keyif, mutluluk duygularına yol açar. Kötü olarak değer biçilen bir şey ise üzüntü, endişe veya kızgınlığa neden olur.