Herbert Marcuse'nin "Karşı Devrim ve İsyan" adlı kitabında ifade ettiği gibi, sol yapılanmalar sağdakilere benzer bir biçimde bütünleşik duramazlar. Fikir ayrılıklarına karşı daha hassastırlar ve hemen bölünürler. Marcuse'nin haklı olarak vurguladığı gibi sağ örgütlenmeleri birbirine bağlayan paradır. Faşizm kendini ne olduğu ve dünyayı nasıl tanımladığı üzerinden değil, neye karşı olduğu ve neyi ötekileştirdiği ya da yok saydığı üzerinden tanımlar.
Burada şunu açıklamak isterim ki, ben 30 yıla yakın bir süredir geçimimi terzilik mesleğimle sağlamaktayım. Bana "Terzi" olarak hitap edilmesi beni küçültmez, aksine yüceltir. Ben adı geçen gazetenin yöneticileri, yazarları gibi, ülkemde Amerikan emperyalizminin borazanlığını yapıp, onlara kiralanmadım.
146/1 maddesinden yargılanan ve anayasal düzeni silah zoru ile değiştirip, Marksist-Leninist bir düzen kurma girişiminden suçlanan Sönmez'in silahlı hiçbir eylemi yoktur. Yargılanması Amasya Askeri Mahkemesi'nde sürerken hapishanede gördüğü işkencelere dayanamayarak 4 Mayıs 1985 gecesi hastaneye kaldırılmış ve kalp yetmezliği nedeniyle , gece yarısı ölmüştür.
Terzi Fikri'nin cenazesine eşinin ve annesinin gelmesi engellenmek istendi. İmam namazı kıldırmak istemedi ama kaymakam ve müftü duruma müdahale ederek cenaze namazı kılınarak defnedildi. Bir hafta boyunca evin etrafında bulunan sivil polisler başsağlığı için gelenleri içeri almadı.
1960'lı yıllarda TİP üyesi olan Terzi Fikri, 6.Filo eylemlerinde ön saflardadır. 1970 ortalarında sol içinde ortaya çıkan yeni saflaşmalarda Mahir Çayan'ın görüşlerine katılarak THKP-C saflarında yer alır. 30 Mart 1972 yılındaki Kızıldere katliamından sonra cezaevine giren Terzi Fikri İstanbul Maltepe Askeri Cezaevi'ne konmuş ve 1974'te serbest bırakılmıştır.
"Ya egemenlerin kiralık uşaklığını yapacaktım ve refah içinde yaşayacaktım,
ya da halkımın gönüllü hizmetkârlığını yapacaktım ve yoksulluğu, mahpusluğu, işkenceyi hatta ölümü göze alacaktım.
Ben, ikincisini tercih ettim."
"Orada Terzi Fikri diye biri çıkmış.
Devlet benim diyor. Komite kurmuş. Fatsa'yı o komite yönetiyor. Ne yapılıp, yapılmayacağının kararını halk veriyor. Veya halk adına o komite.
Yani kararı devlet vermiyor.
Devlet otoritesi sıfır.
Devletin kanunları Fatsa'da işlemiyor."