Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Bir Başka Din: Tasavvuf

Cemre Demirel

Bir Başka Din: Tasavvuf Sözleri ve Alıntıları

Bir Başka Din: Tasavvuf sözleri ve alıntılarını, Bir Başka Din: Tasavvuf kitap alıntılarını, Bir Başka Din: Tasavvuf en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Üzerinden ders çıkarılmamış her acı boşadır.
Sayfa 105 - Düşün YayıncılıkKitabı okudu
Benim gözümde günümüzdeki Müslüman ülkeler Allah'a İskandinav ülkelerinden daha uzaktır. Zira biri sürekli Allah ile aldatır, Allah adına kurallar koyar, Allah adına haramlar üretir, fetvalar verir, Allah adına kendi egosunu tatmin eder, Allah adına kendi cebini doldurur. Diğeri ise en azından Allah'ı hiç işin içine katmaz.
Sayfa 191 - Düşün YayıncılıkKitabı okudu
Reklam
Gayet net
Türkiye’de yaşayan sıradan bir Müslüman olarak, ne zaman yaşanan dinin bir çarpıklığını dile getirsem, ne zaman insanların İslam zannedip inandıkları herhangi bir şeyin İslam ile bağdaşmadığını söylesem, ne zaman din adına yapılan kötü ve gereksiz bir uygulamanın İslam’da yeri olmadığını deme cesareti göstersem, ben de çok benzer cevaplar işitiyorum: “Bu kadar İslam alimi yanılıyor da, sen mi doğrusunu biliyorsun?” ya da “Yıllardır kimse bunu fark etmedi de, sen mi şimdi fark ettin?” ya da “Bu kadar insan yanlış biliyor da, bir tek sen mi doğrusun?”
Sayfa 10 - Düşün YayıncılıkKitabı okudu
Elif Şafak bohemliği
Mevlana hem muhafazakâr kesim tarafından, hem de Elif Şafak gibi graffiti yapılmış duvar önünde uzaklara bakarak poz verip fotoğraf çektirince havalı ve bohem olduğunu zanneden modern kesim tarafından benimsenen kusursuz bir gelenek örneğidir.
Sayfa 22 - Düşün YayıncılıkKitabı okudu
Gerçeğin, sizin hayal dünyanızda kurduğunuz romantik hikâyelerle alakası yoktur.
Sayfa 231 - Düşün YayıncılıkKitabı okudu
Atatürk
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz.
Sayfa 249 - Düşün YayıncılıkKitabı okudu
Reklam
Defaatle yaşandı.
Türkiye’de yaşayan sıradan bir Müslüman olarak, ne zaman yaşanan dinin bir çarpıklığını dile getirsem, ne zaman insanların İslam zannedip inandıkları herhangi bir şeyin İslam ile bağdaşmadığını söylesem, ne zaman din adına yapılan kötü ve gereksiz bir uygulamanın İslam’da yeri olmadığını deme cesareti göstersem, ben de çok benzer cevaplar işitiyorum: “Bu kadar İslam alimi yanılıyor da, sen mi doğrusunu biliyorsun?” ya da “Yıllardır kimse bunu fark etmedi de, sen mi şimdi fark ettin?” ya da “Bu kadar insan yanlış biliyor da, bir tek sen mi doğrusun?”
Sayfa 8 - PDF
Zira hak etmedikleri bir ceza aldılar. Bu hep böyledir, haddi aşan ceza zalimi, insanların gözünde mazlum yapar. Eminim ki bu kitabın üstüne “işte zaten sizin gibiler öldürdüler Hallac'ı" diye demagoji yapanlarda fırlayacak, hayır, adamın inancı sapıkça da olsa kılına bile dokunamazsın, hiç oradan vurmaya kalkma. Aslında Hallac-ı Mansur'un durumunu en iyi Oscar Wilde'ın şu sözü özetler: "Sırf adamın biri uğruna öldü diye, o şey ille de doğru olacak değildir"
Sayfa 29 - PDF
Tavrımız,fikrimiz gayet net.
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz.
Sayfa 247 - PDF
‘’Haddi aşan ceza zalimi, insanların gözünde mazlum yapar."
Sayfa 29 - Düşün YayıncılıkKitabı okudu
Reklam
Anlamadığınız şeyi "vardır bir kerameti" diye savunma aptallığına düşmeyin.
Sayfa 52 - Odf
Daha iyi şartlarda yaşama imkânın varken gider bir hırka bir lokma sufi hayatı yaşarsın, teknolojiden ve bilimden uzak durur; bunlara “şeytan icadı” dersin, ne bileyim dergâha odun taşırsın, odalara kapanıp çileci bir hayat yaşarsın, haftalar boyu karanlık bir odada halvete girersin, sonra bunların sana bir şey kattığını iddia edersin.
Sayfa 110 - PDF
Peki, Kur'an'a göre bu dünya bir hayal midir? Bu dünya bir illüzyon, yok efendim gölge varlık veya yokluk mudur sufilerin iddia ettiği gibi? Kur'an'dan öğrenelim: "Biz gökleri, yeri ve bunların arasındakileri hak olarak yarattık ..." (hicr suresi 85) Neymiş? "Hak olarak yarattık" Bu kadar basit. "Hak", "hakikat" sözcüğünün köküdür. Yani bu dünya gerçektir. Elin, ayağın, gözlerin, sokakta gördüğün kedi gerçektir. Çektiğin acılar gerçektir. Duyduğun mutluluk gerçektir. Bunlar görelidir, kişiden kişiye farklı algılanır, fakat göreli olmaları; gerçek oldukları gerçeğini değiştirmez.
Sayfa 53 - Pdf
Zira hem Kuran'a, hem de Mevlana'ya ve tasavvufa inanmak felsefi açıdan mümkün değildir. Mantıksızlığın dik alasıdır. Aynı anda hem Fenerbahçeli hem Galatasaraylı olmak gibidir.
Sayfa 53 - Pdf
Tek dünya devleti kurma gayesindeki küresel sermaye yıllardır ısrarla '' Tek Din'' pompalıyor. Bu tek din; kimisine New Age, kimisine spiritüalizm, kimisine tasavvuf, kimisine kabalizm ismiyle satıyor. Her coğrafyanın nabzına uygun şerbeti veriyor. Fakat inandıkları şey isimleri farklı da olsa, özünde aynı oluyor: Varlığı birliği veya vadet-i vücut veya panteizm. yani: '' Sen Tanr'ı sın'' Aynı el radikalleri besler, kan aktırır. Aynı el diğer yandan sufileri ve panteistleri besler, okullar, dernekler açtırır. Aynı el bir tarafın kestiği kafaların haberlerini yapar. Aynı el diğer tarafın icraatlerini ''sevgi, aşk, kardeşlik'' mesajlarıyla ve gülen çocuk fotoğraflarıyla süsleyerek haber yapar. Ve sonra da seni hakkında hiçbir bilgin olmayan konuda, vicdanından, duygularından vurur: ''Gel bakalım tasavvufa, gel bakalım kardeşliğe...'' ''Hakkında bilgin olmayan şeyin ardına düşme !'' (İsra Suresi 36)
Sayfa 154 - Düşün YayıcılıkKitabı okudu
1.047 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.