Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Bir Bilim Adamının Romanı: Mustafa İnan

Oğuz Atay

Sayfa Sayısına Göre Bir Bilim Adamının Romanı: Mustafa İnan Sözleri ve Alıntıları

Sayfa Sayısına Göre Bir Bilim Adamının Romanı: Mustafa İnan sözleri ve alıntılarını, sayfa sayısına göre Bir Bilim Adamının Romanı: Mustafa İnan kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Belki de böyle yaşamanın kendine göre bir güzelliği vardır.
Sayfa 17
İnsanlarımız bazı madenler gibi çabuk ısınır ve çabuk soğurlar.
Reklam
İnsan gördüğü bir şeyin esasını merak ederse, onun neden öyle olduğunu araştırırsa, günün birinde kendi işinde muhakkak yararlanır bundan.
Sayfa 31
"Bilirsin şiirler başka bir dile çevrilince pek bir şeye benzemez."
Sayfa 32 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Başkalarından daha ilerisini görebiliyorsam, bunu, devlerin sırtına çıkmama borçluyum.
Sayfa 34
"Meselelere yukarıdan bakmayı bildikten sonra dünya gibi gezegenler insana çok küçük görünür."
Sayfa 38 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Meselelere yukardan bakmayı bildikten sonra dünya gibi gezegenler insana çok küçük görünür. Newton da, 'Başkalarından daha ilerisini görebiliyorsam, bunu, devlerin sırtına çıkmama borçluyum,' demiştir.
Çünkü ülkemizin insanları daha yaşamanın acemisidir. Onlara insan gibi yaşaması öğretilmemiştir henüz. Nasıl yaşamak gerektiği de sezdirmeden öğretilebilir onlara. Hayatın yaşamaya değer olduğu öğretilebilir. Güzel sanatların da edebiyatın da "büyük ve güzel şeylerin" de var olduğunu öğrenmeli insanlarımız.
Sayfa 51
Başka şeylerin, meselâ matematik gibi güzellik taşıyan şeylerin önemli olduğunu, parasızlığın değil Fuzuli'nin ciddiye alınması gerektiğini düşünüyordu belki de. İnsan ters talihi için olsa olsa bir 'Şikâyetname' yazardı, o kadar.
Sayfa 52 - İletişim Yayınları
Reklam
Sanat ve edebiyattan haz alarak yaşamak kaliteli hayatı getirir net.
İyi yaşamak için neler yapmalı? Bunu bile öğretebiliriz insanlara. Çünkü iyi yaşamak da 'bilgi'ye dayanır. Bunu da göstermeliyim sizlere. Çünkü ülkemizin insanları daha yaşamanın acemisidir. Onlara insan gibi yaşaması öğretilmemiştir henüz. Nasıl yaşamak gerektiği de sezdirmeden öğretilebilir onlara. Hayatın yaşamaya değer olduğu öğretilebilir. Güzel sanatların da, edebiyatın da 'büyük ve güzel şeylerin' de varolduğunu öğrenmeli insanlarımız.
Sayfa 55 - İletişim Yayınları
Kendini bilimin hizmetine verdiği gibi, edebiyatla da uğraşmak istiyordu, durmadan okumak istiyordu. Bilimi sevdiği kadar, yaşamayı da seviyordu; hem de iyi yaşamayı.
Geleneksiz olunca hiçbir yere varılabileceğine inanmıyordu.
Sayfa 90
Mustafa inan
'İthal malı bilim' ile bilimsel ortamın yaratılamayacağına inanıyordu. Konuya evrensel olarak eğildiği zaman bile 'içten kalkınma mecburiyeti' ni gerekli görüyordu. Oysa Tanzimat'la birlikte varlığına inandığı 'büyük gelenek' önemli sarsıntılar geçirmeye başlamıştı. Doğu'nun, bireye önem vermediği ileri sürülen 'kapalı toplum' anlayışı en ağır biçimlerde eleştiriliyordu. Her şeyin ve bu arada bilimin de Batı'dan ithal edilmesi gerektiği sanılıyordu. Kültürün de yaşama tarzının da bütünüyle değişmeye başladığı sanılıyordu. Ne var ki, belki her şeyin biraz görünüşü değişiyordu; ama ithal malı bir gelenek kurma çabaları çoğu zaman hazin sonuçlar veriyordu.
Sayfa 93 - iletişim yayınlarıKitabı okudu
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.